Aslında, bir trajedi bizi yakınlaştırdı. Bazılarımız fazla yakın. | Open Subtitles | في الواقع ان الكارثة قد قربتنا من بعضنا البعض |
Bu çanta, bizi gerçeklere hiç olmadığı kadar yakınlaştırdı. | Open Subtitles | هذه الحقيبة قربتنا إلى كشف الحقيقة أكثر مما سواها |
Paylaştığımız şeyler geçirdiğimiz deneyimler bizi çok yakınlaştırdı. | Open Subtitles | الأشياء التي تشاركناها التجارب التي خضناها ، قربتنا لبعض |
Elbette, öyle bir tecrübe yaşamak bizi yakınlaştırdı. | Open Subtitles | فالمرور بشيء كهذا قرّب بيننا أكثر |
O yüzden evet, bizi kesinlikle yakınlaştırdı. Torakotomi yapmamız lazım. | Open Subtitles | لذا ، فقد قرّب هذا بيننا بالتأكيد |
Ve tüm bu olanlar bizi daha da yakınlaştırdı. | Open Subtitles | لقد قربتنا تلك الحادثة من بعضنا |