Televizyoncu adam daha yakınmış. | Open Subtitles | ولكن الرجل ذي التلفاز هنا كان قريبا |
Televizyoncu adam daha yakınmış. | Open Subtitles | ولكن الرجل ذي التلفاز هنا كان قريبا |
Babasıyla çok yakınmış ki sonradan nadiren... | Open Subtitles | كان قريبا من والده، والذي نادرا ما رآه بعد... |
İkinci Dalga teröristlerine çok yakınmış. | Open Subtitles | لنعرف هل هم على اتصال مع الموجة الثانية |
İkinci Dalga teröristlerine çok yakınmış. | Open Subtitles | لنعرف هل هم على اتصال مع الموجة الثانية |
Ve lekelerin sıçrama şekli gösteriyor ki bu cep telefonu onu bıçaklayan kişiye çok yakınmış. | Open Subtitles | و الإنتشار يشير أن الهاتف كان قريب جداً ممن طعنه، ، كأنه كان على وسطه. |
Belli ki, onu bulan koşucu az kalsın ona çarpıyormuş, patikaya çok yakınmış. | Open Subtitles | علي ما يبدو أن صياد البط من وجده كاد أن يتعثر لقد كان قريب من الطريق |
Küçük yalancı. Maceracılığın ne olduğunu biliyor, ...ayrıca eve çok daha yakınmış. | Open Subtitles | الكاذب الصغير، إنه يعلم ما هو التسلّل و كان أقرب للجريمة من المنتزه. |
Craig saldırgana düşündüğümüzden daha çok yakınmış. | Open Subtitles | كريغ كان أقرب الى من اعتدى عليه مما ظننا |
Baban Lagos'a benden çok daha yakınmış sanki. | Open Subtitles | كان قريبا جدا من لاغوس اكثر مما كنت انا |
Çok yakınmış. | Open Subtitles | لقد كان قريب. |
Baloya yakınmış. İyi düşünmüşsün. | Open Subtitles | لـقد كان أقرب إلى حفلة التخرج تفــكير جيـد |
- Midland baloya yakınmış. | Open Subtitles | -ميدلاند) كان أقرب إلى حفل التخرج) |