İkiniz hiç olmadığınız kadar yakınsınız. | Open Subtitles | أنتما الاثنان تبدوان مقربان أكثر مما كنتما |
Yani siz ikiniz oldukça yakınsınız veya herhangi birinin adama yakın olabileceği kadar yakın. | Open Subtitles | أنتما قريبان للغاية من بعضكما أو أقرب مما يمكن لأحد التقرّب إليه |
O kadar yakınsınız ki ara sıra ikinizin birlikte kaçtığı kabuslar görüyorum. | Open Subtitles | انتما الاثنين قريبين جدا حتي انني غالبا اصاب بكوابيس انكما تهربان معا. |
Sağlamaya hazır olduğumuz yardım olmadan o garabette yok olmaya çok yakınsınız. | Open Subtitles | سفينكتم مكشوفة وفي خطر أنتم قريبون جداً من ثقب أسود |
Madem o kadar yakınsınız neden ona sormuyorsun? | Open Subtitles | .. حسنا ان كنتما مقربتان جداً عندئذ فقط اسأليها |
Yani, zaten zar zor bayan arkadaşlar ediniyorum ve siz çok yakınsınız diye düşündüm ki takılınacak eğlenceli bir hatun olsa gerek. | Open Subtitles | اقصد انا بالكاد عندي اي صديقات و اعتقدت انكم مقربين جدا يجب ان يكون من الممتع التسكع معها |
Buraya soktuğun uyuşturucudan verecek kadar yakınsınız. | Open Subtitles | مقرّبان بما يكفي لكي تعطيه بعض البضاعة التي هرّبتها. |
Siz ikiniz inanılmaz derecede yakınsınız. | Open Subtitles | أنتما الإثنان متقاربان بصورة رائعة |
Bookman ile ne kadar yakınsınız Augusten? AUGUSTEN BURROUGHS | Open Subtitles | ما هو مدى قربك ببوكمان , اوجوستن؟ |
*...olacak. Sen ve Lex birbirinize yakınsınız. | Open Subtitles | كلمة المرور، أعلم أنكما مقربان يا رفاق... |
Birbirinize çok yakınsınız, değil mi? | Open Subtitles | أنتما يا رفاق مقربان جدا ، أليس كذلك ؟ |
Yani hala yakınsınız. | Open Subtitles | أنتما الاثنان لا تزالان مقربان |
- Hayır, hayır Bo... Dyson'ı bekle. yakınsınız zaten, değil mi? | Open Subtitles | إنتظري دايسون أنتما قريبان من بعضكما ، أليس كذلك ؟ |
Ve hâlâ birbirinize çok yakınsınız. | Open Subtitles | ولا تزالا قريبان جداً من بعضكما |
Biliyorum birbirinize çok yakınsınız ama onun yakın geçmişinden çokça şüphe çeken bazı şeyler var. | Open Subtitles | وأعلم أنكم قريبين ولكن هناك بعض الأشياء من ماضيها القريب تبدو مريبة جدًا |
Top atışı için fazla yakınsınız. | Open Subtitles | تبعد 20 ميل وانتم قريبين جدا للقصف المدفعي |
Oo, iyi, yakınsınız. Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | جيد، أنتم قريبون هل كل شيء على ما يرام؟ |
Sen ve Tix çok yakınsınız. | Open Subtitles | انتي و تيكس مقربتان جدا |
- Tabii. - Sue ile oldukça yakınsınız değil mi? | Open Subtitles | بالطبع- أنتِ وسو مقربين جداً، اليس كذلك؟ |
Siz ikiniz çok yakınsınız. | Open Subtitles | أنتما مقرّبان للغاية |
Siz ikiniz birbirinize çok mu yakınsınız? | Open Subtitles | اذن كلاكما متقاربان الى بعضكم؟ |
ve Özel Ajan Wainright bu amaca, Joaquin Katilini yakalamaya ne kadar yakınsınız? | Open Subtitles | ويا حضرة العميل الخاص (واينبرايت)، ما مدى قربك من القبض على القاتل؟ |
Tae Gong Shil'le yakınsınız değil mi? | Open Subtitles | هل أنت مقرب من تاي غونغ شيل؟ |
- Ne zamandır yakınsınız ki? | Open Subtitles | منذ متى أنتم مقربون |
Frank ve sen oldukça yakınsınız anlaşılan. | Open Subtitles | لدى شعور بأنك و(فرانك) متقاربين |
Dinle, kontrolden çıkmış bir yangına çok yakınsınız. | Open Subtitles | أنصت , أنت قريب جدّاً من حريق خارج نطاق السيطرة |