Ağaçlardan kurbanlarını izliyor ve doğru zamanı bulduğunda onları yakalıyor. | Open Subtitles | يراقب من فوق الأشجار، وحين يكون الوقت مناسباً يمسك بهم |
Ağaçlardan kurbanlarını izliyor ve doğru zamanı bulduğunda onları yakalıyor. | Open Subtitles | يراقب من فوق الأشجار، وحين يكون الوقت مناسباً يمسك بهم |
Ama benim görüşüme göre, şu günlerde Avrupa'da demokrasi hakkındaki problemlerin bir kısmını yakalıyor. | TED | ولكنها في نظري تلتقط على نحو جيد للغاية جزء من المشكلة التى نواجهها مع الديمقراطية في أوروبا هذه الأيام. |
bir insanın hayatının en son dakikasını yakalıyor olması. Fotoğraf çekildikten 60 saniye geçmeden bu kişi ölmüştü. | TED | هو أنها تلتقط اللحظة الأخيرة من حياة الشخص. وفي أقل من ستين ثانية بعد التقاط هذه الصورة، توفي الرجل |
Dışarının bir parçası olan ... ... ve daf-2 alıcısı gelip hormonu yakalıyor. | TED | جزء منه في الخارج وهو يُمسك بالهرمونات حال مرورها باللون الأخضر |
Her zamankiyle aynı. O aniden çıkıp geliyor. Beni yakalıyor. | Open Subtitles | إنه الكابوس نفسه يخرج فجأة من المجهول , و يقبض عليّ |
Kuş beyinliler bile cinayetleri zekice işlediği için yüzlerce tecrübeli polis zar zor yakalıyor onları. | Open Subtitles | عندما يرتكب البلهاء جرائم قتل بهذة الطريقة يتتطلب ذلك المئات من ضباط الشرطة للإمساك بهم |
Kaçıyorum ama beni yine de yakalıyor. | Open Subtitles | أنا أركض ولا زال هو يلحق بي |
Ağaçlardan kurbanlarını izliyor ve doğru zamanı bulduğunda onları yakalıyor. | Open Subtitles | يراقب من فوق الأشجار، وحين يكون الوقت مناسباً يمسك بهم |
Graf tek eliyle müthiş bir şekilde topu yakalıyor. Carter'a 6 puan daha kazandıracak. | Open Subtitles | جراف يمسك الكرة بيد واحدة ويمررها للاعب آخر من الفريق |
Görev raporlarından anladığım kadarıyla bu şey duvardan çıkıyor, sizi kafanızdan yakalıyor ve beyninize bilgiyi aktarıyor. | Open Subtitles | من المهمّة التي قرأت، يقوم هذا الشيء بضربته من الجدار يمسك برأس المرء ويعدّل عقله |
Barry sonunda atışı yapıyor, Balık yakalıyor... ev sahibi takım kazanıyor. | Open Subtitles | باري يقذف, وبرج الحوت يمسك, الفريق المُضيف يفوز |
Bu koni salyangozu avını hayaledilebilecek en şaşırtıcı yolla yakalıyor ve balık öldürmede uzmanlaşmış. | Open Subtitles | هذا الحلزون المخروطي يمسك فريسته في واحدة من أكثر الطرق اذهالا, وتتخصص في قتل الأسماك. |
Bu doğal bariyerler bulutları yakalıyor ve Arabistan'ın kalbine ulaşmaya çalışan nemi durduyor. | Open Subtitles | هذا الحاجز الطبيعي يمسك بالسحاب و يمنع مياهه من الوصول إلى قلب جزيرة العرب |
Gözün göremediği frekansı yakalıyor olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها تلتقط تردداتهم بطريقة لا نستقبلها نحن |
Uyarıcılarla kurulan bağın görüntülerini yakalıyor, ...beynin içindeki fikir ve düşünceler. | Open Subtitles | إنها تلتقط أنماط تصويرية تترابط خصيصاً لتحفز الأفكار في المخ |
Yaşamsal atomların yaydığı titreşimi yakalıyor. | Open Subtitles | تلتقط ذبذباتٍ من خلال الجو ذرات العمل الضوئي بالحياة |
Yaşayan organizmaların içindeki biyoelektrik enerji alanlarını yakalıyor. | Open Subtitles | تلتقط الطاقة الكهروبايلوجية القريبة .من الكائنات الحية |
Bir tay yakalıyor, kuzeni Tungaa kaçmadan önce onu bağlamalı. | Open Subtitles | حالما يُمسك بالمُهر على إبن عمه تونكا أن يُمسك بزمامه قبل أن يهرب |
NSA için hackerları yakalıyor. | Open Subtitles | يُمسك بالمُخترقين من أجل وكالة الأمن الوطني |
Güvenlik görevlisi adamı suçüstü yakalıyor, kadın da son anda kararını değiştiriyor ve masum bir tanık rolü yapmaya kara veriyor. | Open Subtitles | حارس الأمن يقبض عليه, فتظهر هي.. بعدما سمعته وتتظاهر بأنها من أحد الأبرياء |
Adamlarımdan birisi şimdi onu yakalıyor. | Open Subtitles | أحد رجالي في الداخل يقبض عليه. |
Kuş beyinliler bile cinayetleri zekice işlediği için yüzlerce tecrübeli polis zar zor yakalıyor onları. | Open Subtitles | عندما يرتكب البلهاء جرائم قتل بهذة الطريقة يتتطلب ذلك المئات من ضباط الشرطة للإمساك بهم |
Sebulba'yı yakalıyor! | Open Subtitles | إنه يلحق بـ(سيبولبا)! |