Beni yakalayamazsın baba, seninle dışarı gelmek istiyorum. | Open Subtitles | لن تستطيعى اللحاق بى, أنا اريد الزهاب معك للخارج أبى |
Hiçbir gün bugünkü gibi uçuşu yakalayamazsın. | Open Subtitles | ليس هناك أي مجال لتكون قادراً على اللحاق برحلة اليوم |
Beni yakalayamazsın. Kötü kokulu peynir adamıyım." | Open Subtitles | لا يمكنك الامساك بي فأنا رجل الجبن النتن |
Şey, UMACI'yı yakalayamazsın, değil mi? | Open Subtitles | حسنا .. لا تستطيعين الإمساك بالبعبع .. أليس كذلك ؟ |
Pastırma ile bir domuzu yakalayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكِ أن تمسكي خنزير بلحم خنزير مقدد |
Beni yakalayamazsın. Ben görünmezim. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تقبض علي أنا غير مرئي |
İddialı konuşuyorsun kovboy. Ama onu bir mezarın içinde uyurken yakalayamazsın. | Open Subtitles | حديث صارم ,يا راعي البقر, ولكنك لن تمسكه من خلال القيلولة في القبو |
Bu ilkel teknolojiyle asla bir şey yakalayamazsın. | Open Subtitles | .. أنتي لن تصطادي شيئاً عن طريق هذه التكنولوجيا البدائية |
Beni yakalayamazsın, yakalayamazsın. | Open Subtitles | لن تستطيعي امساكي لن تمسكيني |
1000 dolarına iddiaya varım ki onu yakalayamazsın. | Open Subtitles | أراهن بألف دولار أنك لا تستطيع اللحاق به |
Kısa bacaklar. Binlerce dolarına iddiasına girerim onu yakalayamazsın. | Open Subtitles | أراهن بألف دولار أنك لا تستطيع اللحاق به |
Kafamda çok hızlıyım ve beni yakalayamazsın. | Open Subtitles | حسنا، في ذهني أنا سريعة جدا ولن تتمكن من اللحاق بي |
Diyor ki "Beni yakalayamazsın, siktir git. | Open Subtitles | انت لن تستطيع الامساك بي لذا ، عليك اللعنة |
Üzerinde "beni yakalayamazsın, siktir git. Siktir git... | Open Subtitles | انت لن تستطيع الامساك بي لذا ، عليك اللعنة |
Böyle düşünerek de onu yakalayamazsın. | Open Subtitles | انه نوعية التفكير الذي قادك إلى عدم الامساك به |
Kayan bir yıldızı yakalayamazsın. Atmosferde yanar. | Open Subtitles | لا يمكنكِ الإمساك بنجم هاوِ سيحترق في طبقة الغلاف الجوي |
Vazgeç, tüy yumağı. Hayatın boyunca asla bir kuşu yakalayamazsın. | Open Subtitles | فقط استسلم يا كرة الشعر لن تستطيع الإمساك بطائر طوال حياتك |
Kendi başına salyangoz bile yakalayamazsın! | Open Subtitles | وحدك لا يمكنك الإمساك بمحارة رخوة |
50 yaşın üzerindeyim ve 100 metre koşuda beni yakalayamazsın. | Open Subtitles | أتعلمين؟ أني أفوق الخمسين من العمر أيضاً ولن تمسكي بي منهاراً كل 500 ياردة |
Öyle bir adiyi asla yakalayamazsın. | Open Subtitles | لن تمسكي ابدا هذا النوع من العاهرات |
- yakalayamazsın! | Open Subtitles | لن تستطيع ان تقبض علي |
- Onu yakalayamazsın... | Open Subtitles | - لن تستطيع أن تمسكه... |
Bence treni yakalayamazsın. | Open Subtitles | أظن أنك لا يمكن أن تمسك بـ القطار |
Büyükanne: Beni yakalayamazsın. | TED | الجدة: لن تستطيع القبض علي، قولوها. |