| Kanlı Ay yaklaşırken Augsburg halkına küçük bir dedikodu yaydım. | Open Subtitles | مع اقتراب ''قمر الدم''، نشرتُ شائعةً ''صغيرة بين سكّان ''أوغسبورغ |
| Ölümü yaklaşırken onunla her gün birkaç saat geçirmen gerekecek. | Open Subtitles | ستضطرين لقضاء عدة ساعات معه مع اقتراب موته |
| Kızıl Ordu, Varşova'ya yaklaşırken, Leh Direnişi şehri Almanlardan aldı. | Open Subtitles | ،مع اقتراب الجيش الأحمر لوارسو انتزعت المقاومة البولندية المدينة من يد الألمان |
| Sona yaklaşırken Lordum, sizce harika seyahatimizden ne öğrendik dersiniz? | Open Subtitles | بما أننا اقتربنا من النهاية,سيدي، فما الذي تظن بأننا تعلمناه من رحلتنا العظيمة؟ |
| Ancak maliyet eşitliğine yaklaşırken dahi, güneş enerjisi sahiplerinin çoğu ortalama bir Amerikalıdan çok daha fazla kazanıyor. | TED | ومع ذلك، حتى مع اقترابنا من تكافؤ التكاليف، فغالبية من يملكون الطاقة الشمسية يكسبون أكثر بكثير من الأمريكي العادي. |
| Böylece yazın son birkaç gününe yaklaşırken hepimiz hayal kırıklığa uğramıştık... | Open Subtitles | إذن مع إقتراب الأيام الأخيرة القلائل من الصيف كنا جميعاً محبطون |
| Tehlikeli olabilecek, kontrol dışı bir kurbana yaklaşırken... sadece böyle kulaç atın. | Open Subtitles | الآن، عندما إقتِراب لهو خطر فعلاً... وخارج عنْ سيطرةِ الضحيّةِ ، إستعملْ هذه الضربةِ فقط. |
| Kratere yaklaşırken koşullar pek iyi görünmüyor. | Open Subtitles | ،نحن ندنو من الفوهة لا تُبشر الظروف بالخير |
| Onun silahsız angaryacılarını, Almanlar yaklaşırken saklar mısın? | Open Subtitles | هل تحصل على حفلة تعبه تحت التغطية عندما هم يقتربون ؟ |
| Shirley, saat yaklaşırken | Open Subtitles | شيرلي، هَل لَديكِ أي أفكار معَ اقتراب ساعَة مَوتِك؟ |
| Üç hafta sonraki seçim yaklaşırken, Başkan tam anlamıyla kampanyasına odaklandı. | Open Subtitles | مع اقتراب انتهاء الانتخابات بعد 3 أسابيع يعمل الرئيس بحملته الرئاسية على قدم وساق |
| Şubat yaklaşırken, ayazla başa çıkmak için yollar bulmalıyız. | Open Subtitles | ومع اقتراب فبراير نحن بحاجة إلى إيجاد طرق لمحاربة قضمة الصقيع |
| Saatler 16'ya yaklaşırken dünya nefesini tuttu ve Prensesin bulunması... | Open Subtitles | ومع اقتراب الموعد النهائي 4: 00العالم يحبس أنفاسه ننتظرمعرفة اين الاميره |
| Günbatımı yaklaşırken, leoparlar orman zemininde etrafı kolaçan ederler. | Open Subtitles | ،مع اقتراب الغسق النمور سوف تطوف قريباً على أرض الغابة |
| Savaş yaklaşırken, Herman kaçar. Savaş için vaktim yok. | Open Subtitles | اقتراب المعركة، ولكن هيرمان مغادر ليس لدي وقت |
| Bana sorarsan bu durumu kendi başına iş açacak özellikle şerif seçimleri yaklaşırken. | Open Subtitles | أعني أنك إن طلبت رأيي فسيكون هذا عائقاً حقيقياً خاصةً مع اقتراب السباق على منصب المأمور وما إلى ذلك |
| - Çiftlik evine yaklaşırken sakindim. Hadi ama Hicks. | Open Subtitles | لقد كنت هادئا عندما اقتربنا من المزرعة. |
| Anagemiye yaklaşırken yoğun ama sınırlı direniş bekliyoruz. | Open Subtitles | نتوقع مقاومة شرسة لكن محدودة عند اقترابنا من المركبة الرئيسية |
| Olimpiyatlar yaklaşırken, gururumuz olan gençlerimiz yeteneklerine meydan okuyan bu tehlikelerden çekinmek yerine cazibesine kapılıyorlar. | Open Subtitles | مع إقتراب دورة الألعاب الأولمبية، أحاسيسشبابناتشعرنابالفخر.. ليس لما فيها من خطر وحسب و لكن أيضاً .ذلك السحرّ,, |
| Tehlikeli olabilecek, kontrol dışı bir kurbana yaklaşırken sadece böyle kulaç atın. | Open Subtitles | الآن، عندما إقتِراب لهو خطر فعلاً... وخارج عنْ سيطرةِ الضحيّةِ ، إستعملْ هذه الضربةِ فقط. |
| Kratere yaklaşırken koşullar pek iyi görünmüyor. | Open Subtitles | ،نحن ندنو من الفوهة لا تُبشر الظروف بالخير |
| Saldırganlar yaklaşırken orada güvende olurlar. Tang! | Open Subtitles | سنعد أنفسنا بينما الأعداء يقتربون |
| Benim için, bu üçüncü perdeme yaklaşırken başladı, 60. doğumgünümde. | TED | بالنسبة لي بدأت العمل بالتيار الثالث عندما اقتربت من عيد ميلادي ال60 |
| "Kitapların sayısı sonsuza yaklaşırken soğuk ayların sayısı 4'e yaklaşır." | Open Subtitles | عدد الكتب يؤول للا نهاية كما يؤول عدد أشهر البرد لأربعة |
| Ormana doğru yaklaşırken... kulübün ışıklarından çok uzaklaştıklarında... | Open Subtitles | وكما يبدوا خرجا للغابة... أبتعدا وأبتعدا عن أضواء النادي... |
| Diğeri ona yaklaşırken bitkiyi korumak için dilinin altına koydu, ama sihri ikisini de gerçek formlarına dönmeye zorladı. | TED | وعندما اقترب الآخر من الإمساك بها، خبأت العشب أسفل لسانها لحمايته، لكن قوى العشب السحرية أظهرتهما على هيئاتهما الحقيقية. |
| Geçide yaklaşırken çok dikkatli olun. | Open Subtitles | تقدموا بحذر شديد عند الاقتراب من البوابة |