Bütün Roma ordusunun dörte biri artık Galilee'ye yaklaşıyordu. | Open Subtitles | ربع الجيش الرّوماني بأكمله كان يقترب من (الخليل) الآن. |
Porter çok yaklaşıyordu. | Open Subtitles | بورتر كان يقترب جداً |
Ve annemi eve getirmek istediğimiz gün acımasız bir Rus tankı gibi gittikçe yaklaşıyordu. | Open Subtitles | واليوم الذي سنجلب أمي فيه إلى البيت يقترب أكثر كان ذلك قاسٍ كشاحنة روسية |
Ve annemi eve getirmek istediğimiz gün acımasız bir Rus tankı gibi gittikçe yaklaşıyordu. | Open Subtitles | واليوم الذي سنجلب أمي فيه إلى البيت يقترب أكثر كان ذلك قاسٍ كشاحنة روسية |
Sarmaşıklarda sallanarak, agaçtan agaca atlayarak hızla onlara doğru yaklaşıyordu. | Open Subtitles | وهو يطير بين أوراق الأشجار ويعاين النظر ويقترب للنظر عن كثب ويتمايل بين الأشجار بسهولة |
Gitgide yaklaşıyordu. | Open Subtitles | يجرى نحونا ويقترب أكثر فأكثر |
Son hatırladığım şey Marcus elinde bir şırıngayla bana yaklaşıyordu. | Open Subtitles | أخر شيئ تدكره ماركوس كان قادم نحوي و معه حقنة |
Ayrıldığımız sırada Mance'in ordusu Craster'ın Kalesi'ne yaklaşıyordu. | Open Subtitles | جيش (مانس) كان يقترب من كوخ (كريستر) عندما رحلنا |
Ayrıldığımız sırada Mance'in ordusu Craster'ın Kalesi'ne yaklaşıyordu. | Open Subtitles | جيش (مانس) كان يقترب من منزل (كاستر) عندما رحلنا |
Henüz bulamadık, ama bulmaya yaklaşıyordu. | Open Subtitles | -ليس بعد، لكنّه كان يقترب . |
Henüz bulamadık, ama bulmaya yaklaşıyordu. | Open Subtitles | -ليس بعد، لكنّه كان يقترب . |
Her adımla, sevgilisinin şatosuna daha da yaklaşıyordu. | Open Subtitles | مع كل خطوة، يقترب أكثر إلى قلعة محبوبته |
Gitgide yaklaşıyordu. | Open Subtitles | يجرى نحونا ويقترب أكثر فأكثر |
Durup dururken başlamıştı ve hızla yaklaşıyordu. | Open Subtitles | كان قادم بسرعة خاطفة وبشكل مفاجئ |