| Git gide daha da yaklaşıyorsun. Daha da kötü olacaklar. | Open Subtitles | انت في قلبي انت تقترب الان ولكما اقتربت ساء الامر اكثر |
| Sağlık Bakanlığı'nın lisansını alması için bu sabıkalarının daha ne kadar uzaması gerekiyor bilmiyorum ama, gittikçe yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كم ستطول صفحتك الجنائية قبل ان يسحب مجلس الطب للدولة رخصتك لكنّك تقترب من ذلك |
| Sahneye neden yaklaşıyorsun diye sorarlarsa? | Open Subtitles | وماذا إن سألك أحدهم لماذا تقترب من المسرح ؟ |
| Sezgiden yoksun. Sorunlara kafanda bir buz torbasıyla yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | تقتربين من كلّ مشـاكلك بوضع عبوة ثلج على رأسك |
| Creel olsa gerek. May, hiçbir destek olmadan sivil bir bölgeye yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | "ماي"، انت تقتربين من منطقة سكنية بدون دعم |
| Gerçeği bilmek istiyorsun ama bana hile ile yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | تريدين الحقيقة, حتى أنكِ لقد اقتربتي بحيلة. |
| Bazen havalı olmaya çok yaklaşıyorsun sonra o hava senden koşarak uzaklaşıyor. | Open Subtitles | في بعض الأحيان، تقترب جدا من البرد - ثم البرد يجعلك تركض |
| Highball, minimum atlaylş irtifasına yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | هاي بول" أنت تقترب من أدنى ارتفاع للخروج من الطائرة" |
| Yavaş ol, sporcu. Kapıya yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | . تمهل يا رياضي ، أنت تقترب من باب |
| Evet Savage. Gittikçe yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | نعم , سافاج , انت تقترب اكثر فاكثر |
| Gittikçe yaklaşıyorsun. Beynin içinde gerçekten. | Open Subtitles | انت تقترب اكثر انها فعلا في الدماغ |
| yaklaşıyorsun kardeşim. | Open Subtitles | أنت تقترب يا أخي, أنت تقترب , و لكن... |
| yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | تنعطف ؟ أنت تقترب منها |
| "Yanıma yaklaşıyorsun ve harika biri olduğumu söylüyorsun. " | Open Subtitles | تقترب مني فتقول أنت شخص رائع |
| Bir şeye yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | أنت تقترب من شئ |
| yaklaşıyorsun, yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | انت تقتربين من ذلك انتِ تقتربين |
| Sunağa yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | أنت تقتربين من المذبح |
| Vaad edilmiş topraklara çok yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | أنت تقتربين من أرض الميعاد |
| Ortaya yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تقتربين من المنتصف. |
| JoAnne, bir devlet soruşturmasına karışmakla kitaptaki ifadeye tehlikeli şekilde yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | (جون)، لقد اقتربتي كثيراً مما يسميه كتاب القانون التدخل في تحقيق حكومي |
| - Delikanlı. Her an kırbaca yaklaşıyorsun! | Open Subtitles | أيها الصغير , أنت قريب من الجلد بالسوط |
| Giderek yaklaşıyorsun. | Open Subtitles | أنت تُصبحُ أدفأ. |