"yaklaşmıştık" - Translation from Turkish to Arabic

• قريبين
• اقتربنا
• أوشكنا
• إقتربنا
• نحن قريبون
• لقد كنا على وشك
• القرب منه

Shane, iki haftadır bu oyunu oynuyoruz ve onu yenmeye çok yaklaşmıştık.
لقد كنا نلعب هذه اللعبة لأسبوعين و لقد كنا قريبين من الفوز

- Tauri için çok geç olmasından korktuk. - Bir an için çok yaklaşmıştık.
خفنا أن يكون متأخر للتواري كنا قريبين لذلك لدقيقة

Çok yaklaşmıştık, ama kaçırmıştık.
لقد كنا قريبين للغاية و لكننا فقدنا أثرهم

Daha önce de onu yakalamaya yaklaşmıştık ve elimizden kaçtı.
لقد اقتربنا من اللإمساك به من قبل وقد هرب من بين أيدينا

Belki bir yenilgiydi, seni onaylıyorum; ama çok yaklaşmıştık.
هذا خطأ صغير ، أعترف بذلك ، ولكننا قريبين

İsyana şu kadar yaklaşmıştık.
أنت بطل لعين لقد كنا قريبين جدا من إحداث شغب

Bu işi halletmeye çok yaklaşmıştık.
نحن قريبين للغاية من إيجاد الحل نحن على حافة ..

Ne yapacağız? Çok yaklaşmıştık, neredeyse çalıştırmak üzereydik.
ولكن ماذا نفعل , نحن جدا قريبين على جعلها تعمل

Onlarla ilgili olmayan bir ders almaya çok yaklaşmıştık.
كنا قريبين جداً من الحصول على صف واحد لا يكون بأكمله متعلقاً بهم

Anlaşmaya çok yaklaşmıştık, ...ve sonra bir anda göl evini istedi.
كنا قريبين جدا للتسوية وفجأة طلبت المنزل عند البحيرة

Anlaşmaya çok yaklaşmıştık, ...ve sonra bir anda göl evini istedi.
- كيف جرى الأمر؟ - بشكل فظيع كنا قريبين جدا للتسوية

Bizi vurduğunda yaklaşmıştık. Bomba artık işe yaramaz.
. كنا قريبين جداً من إصابتهم . القنابل ليست جيدة الآن

Çok yaklaşmıştık. Sıradaki iş daha büyük olacak.
نحن كُنا قريبين جداً, العمل القادم سوف يكون أكبر

Ya da bulmamızı istemediği bir şeye çok yaklaşmıştık.
أو ربما كنا قريبين من العثور على شيء لم ترد منا العثور عليه

Doğru, bilgiyi almaya çok yaklaşmıştık.
صحيح، لقد كنا قريبين جدا من ان نحصل على معلومات.

- Sadece, bazı cevaplar elde etmeye çok yaklaşmıştık.
فقط ، لقد كنا قريبين أخيراً من الحصول على بعض الإجابات

- Lanet olsun! - Bu kadar yaklaşmıştık. - Kaybettiğime inanamıyorum.
لقد اقتربنا من الفوز و لكننا خسرنا

Onu çalıştırmaya çok yaklaşmıştık.
كنا قد اقتربنا جدًا من تشغيلها.

Sonunda Philo'yu derdinden kurtaya yaklaşmıştık, ve yanlış giden birşeylerin olmasını istemiyordum.
بدا وكأننا أوشكنا أخيراً على التخلص من فايلو ولم أشأ أن يسوء أي أمر

Sonra yaklaşmıştık ama sonra yaklaşmak son değildir, değil mi?
ربما إقتربنا من النهاية، ولكن الإقتراب منها ليس النهاية، صحيح؟

Küresel ısınmaya bir çözüm bulmaya oldukça yaklaşmıştık.
نحن قريبون من التوصل لحل لمشكلة إرتفاع درجة الحرارة العالم

Buna inanamıyorum, dostum. Kızları becermeye bu kadar yaklaşmıştık.
لا اصدق هذا يا رجل لقد كنا على وشك أن نعاشر

Ona çok yaklaşmıştık, tam karşımızda duruyordu.
كان ضيفنا شديد القرب منه