| Tamam, seni reddetme ihtimaline karşı güvenli yaklaşmalısın. | Open Subtitles | تحتاجين إلى الاقتراب بحذر في حالة إن رفضك، رسالة إلكتروينة |
| Pekâlâ Buz Adam bu kovboyu harcamak istiyorsan ondan daha çok yaklaşmalısın. | Open Subtitles | في الحقيقة, آيسمان أتريد من راعي البقر هذا التراجع عليك الاقتراب أكثر من هذا |
| yaklaşmalısın. | Open Subtitles | يجب عليك الاقتراب |
| Bana daha çok yaklaşmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تقتربي مني أكثر |
| Eğer bir şey öğrenmek istiyorsanız biraz daha yaklaşmalısın Dr. Grey. | Open Subtitles | يجب أن تقتربي أكثر (لو أردتِ التعلم شيئاً اليوم أيتها الطبيبة (جراي |
| Büyükelçiye yaklaşmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تقتربي من السفير |
| Daha fazla yaklaşmalısın. | Open Subtitles | سيتوجب عليك الاقتراب أكثر |