Okumak için cesede yeterince yaklaşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب ان نقترب كفاية من تلك الجثة لكي نحصل علي قراءة |
Telefonunu klonlamamız için 1.5 metre yakınına yaklaşmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نقترب بحوالي خمسة أقدام من هاتفه لنكون قادرين على استنساخه |
Telefonunu klonlamamız için 1.5 metre yakınına yaklaşmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نقترب بحوالي خمسة أقدام من هاتفه لنكون قادرين على استنساخه |
Daha ayrıntılı tarama için yaklaşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | سيتعيّن علينا الاقتراب أكثر من أجل المزيد من المسح التفصيلي. |
Ancak gerçekten onları anlamak için bir kuyruklu yıldızın kalbine gerçekten yaklaşmamız gerekir. | Open Subtitles | لكن لفهمها علينا الاقتراب من قلب المذنّب |
Kaptan,yayına hazırız sinyal çok uzağa gitmeyecek, yaklaşmamız gerekecek nekadar? | Open Subtitles | كابتن، نحن مستعدون للبث الإشارة لن تنتقل بعيداً علينا أن نقترب قليلاً |
Kesinlikle, onlara yaklaşabildiğimiz kadar çok yaklaşmamız lazım. | Open Subtitles | بالظبط ، لذا يجب أن نقترب منهم قدر الإمكان. |
Elindeki cephane stoğuyla yanına yaklaşmamız mümkün değil zaten. | Open Subtitles | فى وجود كل هذه المدفعيه لن نقترب منه |
Hepsinin ön tarafı koruyacaklarını söylemiştim. Daha yaklaşmamız lazım. Sen ve sen, beni izleyin. | Open Subtitles | جميع الرجال مستعدين أخبرتُك أنهم سينشغلون في حراسة الجبهة الأمامية - عينا أن نقترب أكثر الآن - |
Gittikleri yere yaklaşmamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نقترب من المكان الذي يذهبون إليه |
Denizaltıya yaklaşmamız gerekiyor. Hazır mısın? | Open Subtitles | لابد أن نقترب من الغواصة، هل أنت مستعد؟ |
Yoksa yaklaşmamız gerekecek. | Open Subtitles | وإلا سيتوجب علينا أن نقترب منهما |
Biraz daha yaklaşmamız gerek. | Open Subtitles | -لا، إنّه مرتفعٌ جدّاً، يجب أنْ نقترب أكثر |
Yerçekimi alanı roketleri aşağı çekiyor. Daha çok yaklaşmamız gerek. | Open Subtitles | "حقل الجاذبية يجذب صواريخنا للأسفل علينا أن نقترب أكثر." |
Ayrıca o helikopterler geminin üzerindeyken yaklaşmamız bile mümkün değil. | Open Subtitles | وبوجد تلك المروحيات تـحوّط سفينتنا... محالٌ أن نقترب حتى. |
Sabahtan beri buradayız. sonuca yaklaşmamız lazım. | Open Subtitles | لقد كنا في كل يوم؛ وصلنا إلى أن الاقتراب. |
Kısa mesafe demek yaklaşmamız gerekiyor demek. | Open Subtitles | قصير المدى يعني أننا بحاجة إلى الاقتراب |
Biraz daha yaklaşmamız lazım, Dola! | Open Subtitles | على الاقتراب أكثر "دولا" |