Bazen kalbimiz kırıldığında aptalca şeyler yaparız tıpkı Alec'in onun eşyalarını yakması gibi. | Open Subtitles | ببعض الأحيان نفتعل أشياءً حمقاء عندما يصيبنا الجرح، مثل حرق شيءٍ لإبعاد الألم. |
İmparatorun iş ilişkileri inşa ettiği duvar ve kitap yakması bir denklemin iki tarafıdır. | Open Subtitles | مَشاريع الإمبراطورَ التجارية بناية حائطه و حرق الكتب شروطَ معاكسةَ في معادلةِ |
Bir şey çekmesine yardım ettim ve şimdi de kanıtları yakması için ona ihtiyacım var. | Open Subtitles | استعنتُ به في تصوير شيء ما، وأريد الاستعانة به الآن في حرق الدليل. |
Şüpheli olduğu konusunda uyardın, Bu da ona arabasını yakması için fırsat verdi. | Open Subtitles | حذّرته أنّه مُشتبه به، ممّا منحه فرصة لإحراق سيّارته. |
Düşmanın seyir aydınlatmalarını yakması büyük nezaket. | Open Subtitles | كم هو العدو كريم ليرينا أضوائه الملاحية |
Burada da bir tane var, bence yakması gerekiyor. | Open Subtitles | يريد حرق العالم لديّ واحد هنا ، أعتقد عليك أن يقوم حرقه |
Bu şeyin retinalarımı yakması umrumda değil. Kendimi özel hissettiriyor. | Open Subtitles | لا أكترث إذا حرق هذا الشيء شبكية عيني فهو يجعلني أشعر بالتميز |
Baş Hakimin vatan hainliği suçlaması yapılan bir meselede... tek kanıtı yakması çok tuhaf. | Open Subtitles | يا له من غريب هذا القاضى... .. حرق الدليل الوحيد على هذه المؤامرة |
Bir sulh hakiminin vatan hainliği komplosu hakkında bir delili yakması çok garip, ve sonrada bu komploda | Open Subtitles | يا له من غريب هذا القاضى... .. حرق الدليل الوحيد على هذه المؤامرة |
Tom Freeman'in yağlı boya tablosu 1814'te İngilizlerin Beyaz Saray'ı yakması anısına yapılmıştır. | Open Subtitles | لوحة زيتية من قبل الرسام (توم فريمان) لأحياء ذكرى حرق البيت الأبيض من قبل الأنجليز عام 1814. |
Yanlış evi yakması onu Melvin'i öldürmekten alıkoymamıştır kesin. | Open Subtitles | أشك في أن حرق المنزل الخاطئ قد يوقفه عن قتل (ميلفن) |
Scott Knowles'un 5.9 milyonu yakması olacak ya da biz yokuz. | Open Subtitles | (سكوت نولز) حرق 5.9 ميلون دولار العرض على الطاولة أو لا على الإطلاق |
Ne yakması? | Open Subtitles | حرق ماذا؟ |
Çünkü binanızı yakması için tutuğu adam onu öldürecek. | Open Subtitles | لأن الرجل الذي أستأجره لإحراق المبنى الخاص بكم سوف يقتله. |
Ortolani'yi yakması da tuhaf geliyor. | Open Subtitles | عملية دخول (بوست) إلى الحفرة لإحراق (أورتولاني). |
Stark, bankayı yakması için onu tuttu. | Open Subtitles | إستعمله "ستارك" لإحراق البنك |
Düşmanların seyrüsefer ışıklarını yakması çok kibar. | Open Subtitles | كم هو العدو كريم ليرينا أضوائه الملاحية |