"yakult" - Translation from Turkish to Arabic

• يوكولت
• يوكلت
• ياكولت

Bak , Yakult'un stresinin nedeni bu evin çok büyük olması olabilir oda evi korumak için sorumlu olduğunu hissediyor ama bu ...
ترين يوكولت قد تكون متوترة لأن هذا المنزل كبير جداً وهي تشعر أنها مسؤوله عن تأمينة

Neyse ne, kızımız bir doodle türü, değil mi Yakult?
على اي حال انها نوع من (الدودل الست كذلك (يوكولت

Son zamanlarda Yakult'un moralinin çok bozuk olduğunu biliyorsun.
حسناً تعلم كيف يوكولت كانت جداً مكتئبه

Yakult'un huzurunu geri getirmeye çalışmıyormuydun?
أعتقدت أنك مهتمة في جعل يوكلت أقل قلقاً

Dallas Negatif enerjisi Yakult'u çok üzüyor Seni sahibi olarak görmüyor yada yakışıklı.
طاقته السلبية تقلق يوكلت هي حتى لاتنظر له كزعيم... أو حتى وسيم

Yakult batı Chatswin'de gey bir erkek gibi yaşıyordu.
ياكولت كانت تعيش كـ كلب شاذ في شرق تشاتسون 554 00: 19: 49,082

Bu köpek hiç de "Yakult" gibi görünmedi bana.
الكلب لايبدو كـ ياكولت بالنسبة لي

- Muhasebecilerle görüştükten sonra Yakult'u tımarcılara götürürüz diye düşündüm taraçalarımızı ağartır, sonra da bir çatal yeriz.
"اظن اننا سوف نأخذ "يوكولت الى سائس الكلاب نبيض شرفتنا ونحضر كعكا

Aman Tanrım. Düş geber, Yakult! Keşke hiç doğmasaydın!
(يـــاإلهي موتي (يوكولت أتمنى لو لم تولدي

Ben odama çıkıyorum benim odama, o yüzden beni takip etme, Yakult!
سأذهب الى غرفتي غرفتي؟ لذا لاتتبعيني (يوكولت)

Yakult'la beraber yuvarlanırım ben de.
اتدحرج مع يوكولت

Yakult intihara meyilli, George.
يوكولت هي إنتحارية جورج

Yakult'u bir kafese koymamı mı istiyorsun?
تريد مني لوضع يوكولت في قفص

Dallas'ı kandırmış olabilirsin, hatta Noah ve Jill'ide ve belki Yakult'u, ama er yada geç bu şehrin insanları senin aslında nasıl biri olduğunu görecek.
يمكنك خداع دالاس و... ونوح وجيل وربما يوكلت لكن عاجلاً او آجلاً

Buraya gel, Yakult. Aman tanrım...
هيا يوكلت , يا للهي

Yakult'a bakın, uyumaya başlamış.
أنظر إلى يوكلت تبدو نائمة

Aman tanrım Yakult'a bak.
ياللهي أُنظر إلى يوكلت

- Buda Yakult için.
- هذا لأجل يوكلت

Yakult bu yardım otelinde mi?
ياكولت في هذا الفندق الترفيهي؟

-George Yoni, Yakult'un enerjisini düzeltip düştüğü, ruhunun o karanlık çukurundan onu kurtarmayı kabul etti.
- جورج يوني وافق على شفاء طاقة ياكولت وإعادتها من حفرة مظلمة من اليأس

Yakult! Oh. Yakult kayıp!
ياكولت ياكولت مفقودة