"yakup'" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعقوب
        
    Demek istediğin Yakup'un yerinden çıkan kalçasıysa, bu pirzolanın kemiği de öyle. Open Subtitles المناسبة هي أن فخذ يعقوب كان خارج المفصل ونفس الشيء ينطبق على هذا الخنزير هنا
    Bu, eğer doğru yorumlarsan, Yakup'un hikayesinden çıkarılacak ders. Open Subtitles هذا هو الدرس من قصّة يعقوب اذا فسرتها بدقّة
    Yakup, Tanrı bile yedinci gün dinlendi. Open Subtitles يعقوب , الله استقر علي عرشه في اليوم السابع
    Dünyanın oluşumundan çok önce burada olan kainatın prensesi adına Musa'nın yolundan Yakup'un izinden, Davut'un mühründen Süleyman'ın ve Tanrı'nın adından ateşten yapılmış yaratıklar çıkar. Open Subtitles قبل وقت طويل من بداية خلق هذا العالم بأسماء لأمراء الكون الحقيقية بواسطة عصا موسى؛ بواسطة عكاز يعقوب
    Benim adım Yakup. Sen de Amerikalısın değil mi? Open Subtitles أسمى يعقوب أنت أمريكى أيضا , اليس كذلك ؟
    Yakup, bu istikamette gittiğimiz sürece güvendeyiz değil mi? Open Subtitles يعقوب , سنكون بخير , اذا سلكنا هذا الاتجاه , اليس كذلك؟
    Yakup'un Merdiveninden yükselen melekleri gördüm. Open Subtitles لقد رأيت الملائكة تصعد وتهبط علي سلـم يعقوب.
    - Kardeşlerim, uyanın. Yakup, o gitmiş! - Kardeşlerim, uyanın. Open Subtitles إستيقظوا يا إخوتي - يا "يعقوب" ، لقد ذهب -
    Ve bu işin sonunda Yakup'un merdiveniyle cennete gideceğinizi hayal edin. Open Subtitles ... و ربما تحلم بسلم يعقوب مع الجنه فى نهايته
    Yakup peygamber gibi bir sürü çocuğunuz olsun,.. Open Subtitles آمل أن تحظوا بالكثير من الأطفال كـ"يعقوب",
    "Yakup orada tek başına bırakıldı. Gün ağarana kadar melekle boğuştu. Open Subtitles "فبقي يعقوب وحده وصارع ملاك حتى طلوع الفجر"
    Rachel ile evlenmek için, Yakup yedi yıl daha çalışmak zorunda kaldı. Open Subtitles و ليتزوج من "راحيل" أُرغم "يعقوب" للعمل سبع سنين أخرى
    Yakup ve ailesi sabah güneye gidiyor. Open Subtitles ـ " يعقوب" و عائلته سيسافرون جنوباً في الصباح
    Ve bundan sonra Yakup'un soyundan bir yıldız ortaya çıkacak. Open Subtitles ـ و بعد ذلك سيظعر نجم من يعقوب
    Britanyalı Rahibeler, melekle çarpışan Yakup'u görmüşler. Open Subtitles الراهبات يمكنهن رؤية يعقوب يصارع الملاك
    Beni İstanbul'a götürecekmiş. Yakup abimlere. Open Subtitles سيأخذني لاسطنبول لأخي يعقوب وعائلته
    Yakup'un kızı Dinah Nablus Prensi, Şekem tarafından tecavüze uğrar. Open Subtitles ابنة (يعقوب)، (دينا) تمّ إغتصابها من قبل (شيكهام)، أمير "نابلس"
    Şekem'in babası Yakup'a gelip oğlunun Dinah ile evlenmesi için bir anlaşma önerir. Open Subtitles ذهب والد (شيكهام) إلى (يعقوب) و يعقد مساومة ليسمح لإبنه بالزواج من (دينا)
    - Merhaba abla! - Merhaba Faik abi, Yakup'u görmüşsün? Open Subtitles مرحباً- مرحباً أخ "فايق"، هل رأيت "يعقوب
    Yakup, anladın mı? Open Subtitles , يعقوب هل تستطيع القيام بذلك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more