"yalın ayak" - Translation from Turkish to Arabic

    • حافي القدمين
        
    • حافية القدمين
        
    • عاري القدمين
        
    İdmanlarda yalın ayak oynayabilirim ama maçlar için ayakkabıya ihtiyacım var. Open Subtitles أعني يمكنني التدّرب حافي القدمين. لكن في المباريات، أحتاج حذاءاً.
    Koşmak istiyorsan, yalın ayak koş. Open Subtitles اذا كنت تريد الركض,فعليك بالركض حافي القدمين
    Parkta yalın ayak bir koşudan sonra bunu beklerim ama şu nokta ilginç. Open Subtitles ومن حول ما كنت أتوقع بعد تشغيل حافي القدمين في الحديقة، ولكن... هذا مثير للاهتمام:
    Yalnızca odamda çalışıyordum. Ve sonra biraz uykum geldi. Daha sonra da yalın ayak sokaktaydım. Open Subtitles كنت أدرس بغرفتي، ثم أصبحت نعسانة نوعاً ما، وبعدها أفقت بعرض الشارع حافية القدمين
    Öğleden sonra sonbaharın sarı yaprakları içinde yalın ayak dans ettiğimi hayal ettim. Open Subtitles في آخر هذا اليوم أتخيلها ترقص في الحديقة حافية القدمين, على أوراق الخريف الصفراء المتساقطة
    yalın ayak mutfakta yürüyüşünü izlemeyi özledim. Open Subtitles لقد افتقدت رؤيتكِ تمشين حافية القدمين في ارضية المطبخ
    Önemli değil. Ben yalın ayak dolaşırken sen de bana katlanmıştın. Open Subtitles لقد وقفتَ بجانبي عندما كنتُ شخص عاري القدمين
    Kimsenin gitmek istemeyeceği bir gölün kenarında yalın ayak evlenmek istemediğim için özür dilerim. Open Subtitles اتعلمي .. اعذريني اني لا اريد الزواج حافي القدمين في غابة بجانب بحيرة" لا احد يقود لهذا البعد "ِ
    Bazılarımız yalın ayak çalışmayı tercih ediyor. Open Subtitles فبعضنا يفضل العمل حافي القدمين
    Hem yalın ayak kaçamam, değil mi? Open Subtitles لن أذهب حافي القدمين
    Biri yalın ayak. Open Subtitles أحدهم حافي القدمين
    Yatakhanemin kapısını kilitsiz bırakabiliyor, çimlerde yalın ayak yürüyebiliyor ve yıldızlarla dolu bir gökyüzü görmek için yukarı bakabiliyordum. TED كنتُ أستطيع مغادرة غرفة السكن دون إغلاق، والمشي حافية القدمين على العشب، والنظر إلى أعلي لرؤية سماء الليل مليئة بالنجوم.
    "yalın ayak", "sarı yapraklar"... Bu çağdaş sanatın bir kataloğu! Open Subtitles "حافية القدمين" هذه مجلة معرض فنون معاصرة.
    "Sonbaharın sarı yaprakları içinde yalın ayak dans ettiğimi hayal ediyorum." Open Subtitles -بالطبع. -أتخيلها ترقص" حافية القدمين "على أوراق الخريف الصفراء المتساقطة."
    - Ormanda yalın ayak gezen bir kadın. - Çok şey gelmiş başına. Open Subtitles امرأة في الغابة لوحدها، حافية القدمين - لقد عانت الكثير -
    Monroe'nun evcilleştirilmesi, mutfakta yalın ayak erkeğine makarna sosu hazırlaması. Open Subtitles لقد اخترتِ التركيز على ديماجيو)، صحيح؟ ) استقرار (مونرو)، حافية القدمين في المطبخ
    Şunu bil ki Barbie olmayacağım, yalın ayak dolaşmayacağım ve Malibu hapishanesinde hamile kalmayacağım. Open Subtitles حسنًا، خمني ما سيحصل؟ أنا لن أصبح مثل دمية (باربي) وهي حافية القدمين وتحمل طفلًا في سجنها في (ماليبو)
    Hem de yalın ayak. Open Subtitles حافية القدمين.
    Cinayetleri yanında kurtla yalın ayak dolaşan bir adam işlemiş. Open Subtitles هذه الجرائم تم ارتكابها ...من قِبل رجل عاري القدمين معه ذئباً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more