"yaladı" - Translation from Turkish to Arabic

    • لعق
        
    • بلعق
        
    • يلعق
        
    • لحس
        
    • لعقت
        
    • لعقني
        
    • بلعقي
        
    Chester Charles Smithers o sıcak siyah aleti hiç durmadan yaladı. Open Subtitles و تشستر تشارلز سميذرز لعق ذلك العضو الأسود قدر ما استطاع
    Ama aranızdaki dışadönük bireyler muhtemelen sadece denemede kalmayıp başarılı bir şekilde yandakinin dirseğini yaladı. TED ولكن المنفتحين منكم على الأرجح لم يحاولوا فقط ذلك بل إنهم نجحوا في لعق كوع الشخص الجالس قربهم.
    Adamın biri koluma çarptı birden bütün içki göğsümden aşağı döküldü ve Parvati denen kız, yalamaya başladı dans pistinin tam ortasında bütün göğsümü yaladı. Open Subtitles ذلك الرجل ضرب مرفقي وسكب كل ما في الكأس على صدري، وبدأت تلك الفتاة الجميلة بلعقه بلعق ذلك من صدري هناك في وسط ساحة الرقص
    Demin kendi kıçını yaladı. Ağzındaki pis tattan kurtulmaya çalışıyordur. Open Subtitles لقد كان يلعق خصيتاه للتو وهو يحاول ان يبعد رائحتها النتنة عن فمه الآن
    Evet. Şeyimi yaladı. Open Subtitles نعم لقد لحس عضوي ..
    Harold, "Çünkü sadece yaladı Bazıları kanepede donup duruyor. " Open Subtitles (هارولد) قال بسبب أنني لعقت بعض الكريمة من على الاريكة لازلت لم أفهمها
    Hergün daha da iyiye gidiyor. Çok sevecen. Beni yaladı. Open Subtitles هو بخير ، هو بخير ، لقد بدأ يتحسن ، إنه حنونٌ جداً ، لقد لعقني
    Önce o beni yaladı! Open Subtitles ! لقد قامت بلعقي اولا
    Parmağını batırdı ve yaladı. Open Subtitles بعد ذلك إجبر هذا الرجل العظيم ، فوضع يده و لعق
    Babam annemin elini yaladı ve böylece Alice dünyaya geldi. Open Subtitles أبي لعق يد أمي و هكذا ولدت ، ألس
    O şey sabah gözlerimi yaladı. Open Subtitles ذلك الشيء لعق عيناي هذا الصباح
    Bir yerlerde bir köpek havladı ve sonra apış arasını yaladı. Open Subtitles ...في مكان ما، كلب نبح وبعد ذلك لعق أجزائه الخاصة
    Kendini yaladı ve odadan ayrıldı. Open Subtitles لعق نفسه وغادر الغرفة.
    "ayak bileğindeki dövmeyi parıldatana kadar yaladı..." Open Subtitles لعق وشم كاحلها حتى لمع
    Yani mektubu yollamadan önce pulu yaladı diyorsun. Open Subtitles إذاً أنتِ تقولين أنه فقام بلعق الطابع قبل أن يُرسل الرسالة
    - Kıçını mı yaladı? 31 mi? Seni parmakladı mı? Open Subtitles هل قمِت بلعق مؤخرته، مداعبة قضيبه أو إذخال إصبعكِ في مهبلكِ؟
    O da Buck'ın suratını yaladı. Open Subtitles بعدها قامت بلعق وجهه
    Çok da sevimliydi. Sean'ı çok sevdi. Hiç durmadan suratını yaladı. Open Subtitles وأنا سعيد لأنه فعل ذلك وقد أحب شون كثيراً وأحب أن يلعق وجهه
    Bir Fransız salamura bifteği konservesini elinde tutuyordu, yardım hediyesiydi tamamen kuru olan kutuyu yaladı. Open Subtitles كان يحمل علبة طعام فارغة من تبرعات سابقة وكان يلعق العلبة الفارغة
    Kendini beğenmiş demeyin ama sanırım Bay Kaplumbağa az önce bana bakıp dudaklarını yaladı. Open Subtitles ... لا أريد أن أبدو مغرورة بنفسي ... لكن أعتقد أن سيد " سلحفاة " نظر إلي للتو و لحس شفتيـه
    - Elimi yaladı. Open Subtitles لقد لعقت يدى
    - Sanırım bir şey beni yaladı. Open Subtitles أظن أن شيئاً ما لعقني.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more