...ki öyle olmadığını herkes biliyordu ancak annem bunun zararsız, masum bir yalan olduğunu söyledi. | Open Subtitles | والجميع يعرف أنه ليس حقيقي لكن أمي قالت أنها كذبة بيضاء صغيرة ولم تضر أحداً |
ki öyle olmadığını herkes biliyordu ancak annem bunun zararsız, masum bir yalan olduğunu söyledi. | Open Subtitles | والجميع يعرف أنه ليس حقيقى لكن أمى قالت أنها كذبة بيضاء صغيرة ولم تضر أحداً |
O 80 km iddiasının yalan olduğunu adım gibi biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف بأن مزرعة الخمسين ميلاً كانت كذبة مريعة |
Ve bu adam, Sovyet tehdidinin büyük bir yalan olduğunu mu söylüyor? | Open Subtitles | وهويقولان هذاهراء؟ والتهديد السوفيتى كذبه كبرى ؟ |
yalan olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت بأنها كانت مكيده |
Söylediğim hiçbir şeyin yalan olduğunu ispatlayamaz. | Open Subtitles | ليس هناك أي شيء قد قلته تستطيع برهنت أنه كذب. |
Eğer gündeme getirirse, bunun bir yalan olduğunu söylerim, ...ama durduk yere ortaya atmam. | Open Subtitles | فسوف أؤكد لها أنها كذبة ولكني لن أتحدث عن الأمر بدون أن تسألني اولاً |
yalan olduğunu unutana kadar birbirimize tekrar tekrar anlatmayı... kabul ettiğimiz bir hikaye. | Open Subtitles | قصة رددناها مرارًا وتكرارًا حتى نسينا أنها كذبة |
yalan olduğunu unutana kadar birbirimize tekrar tekrar anlatmayı... kabul ettiğimiz bir hikaye. | Open Subtitles | قصة رددناها مرارًا وتكرارًا حتى نسينا أنها كذبة |
Kendime bunun daha büyük bir iyilik için olduğunu söyledim ama içten içe bunun bir yalan olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أخبرت نفسي بأن هذا كان من أجل المصلحة العامة لكن في قرارة نفسي ، علمت أنها كذبة |
Bana da senin gelip beni görmek istemediğini söylediler ki yalan olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | وأخبرونني أنكِ لا تريدين القدوم لرؤيتي والتي كنت أعرف أنها كذبة |
Bunun da bir yalan olduğunu itiraf edebilecek misin? | Open Subtitles | أأنتِ مستعدّة للاعتراف أنّ هذه كانت كذبة أيضاً؟ |
Ağzımdan çıktığı anda yalan olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | خصوصا انني عرفت انها كانت كذبة اللحظة التي خرجت من فمي |
Şimdi Linda'ya güvendiği tek Veridian projesinin koca bir yalan olduğunu nasıl söylerim? | Open Subtitles | كيف سأخبر ليندا أن البرنامج الوحيد الذي أحبته ماهو ألا كذبه كبيره |
yalan olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت بأنها كانت مكيده |
Ama geçmişine bakmaya başlarsa bunların bir yalan olduğunu anlayacaktır. | Open Subtitles | لكني أظن أنه كل ...ما بحثت في ماضيها كل ما ستدرك أنه كذب |
Mary ve Rosalie Wells her şeyin Büyük bir yalan olduğunu kabul ettiler. | Open Subtitles | ماري وروزلي اعترفتا أن الأمر كله كان مجرد كذبة |
Hiçbir şey olmadı. Sadece aramızdakilerin bir yalan olduğunu duymaya ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لم يحدث شيء وأودّ إعلامك أن الوقت الذي أمضيته معها كان كذبة. |
Onunla aramdaki her şeyin yalan olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | أن كل شيء كان كذبًا بيني وبينه، |
Brick'e o derin ve gerçek dostluğun aslında yalan olduğunu gösterecektim. | Open Subtitles | سأجعل بريك يعرف أن صداقتهم العميقة لم تكن سوى كذبة كبيرة |
Tek tıkla, ortağın tüm hayatının bir yalan olduğunu öğrenir. | Open Subtitles | ضغطة واحدة، وستعرف شريكتك أنّ حياتك بأكملها عبارة عن كذبة. |
Bunun yalan olduğunu biliyoruz ve ispatlamamız gerek. | Open Subtitles | و الذى نعلم إنها كذبة , لذلك علينا فقط أن نثبت ذلك. |
Unvan artık yalan. yalan olduğunu biliyorum. Joe Frazier'de yalan olduğunu biliyor. | Open Subtitles | . اللقب كذبة , أعلم أنه كذلك جو فريزر" يعلم أنه كذبة" |
Doğru olduğunu sandığınız şey yalan... yalan olduğunu sandığınız şey de doğru olsa, ne yapardınız? | Open Subtitles | ماذا ستفعل اذا فكرت بهذا هل هو حقيقه أم لا؟ ؟ و هذا لم يكن حقيقة! |