"yalan söylediğinizi" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنك كذبت
        
    • تكذبون
        
    • أنك تكذب
        
    • أنّك كذبتِ على
        
    • أنك تكذبين
        
    - Her olay yerine yalan söylediğinizi yazıyor, ne konuda yalan söylediniz? Open Subtitles لماذا يكتُب أنك كذبت في كل مسرح جريمة ؟
    Neden her olay yerine yalan söylediğinizi yazıyor? Open Subtitles لماذا يكتُب أنك كذبت في كل مسرح جريمة ؟
    Bana yalan söylediğinizi inkar mı ediyorsunuz? Open Subtitles هل تنكر أنك كذبت علي؟
    Kim olduğunuzu bilmiyorum; ama başından beri yalan söylediğinizi düşünmeye başladım. Open Subtitles لا أعلم من أنتم يا قوم ولكني بدأت افكر أنتم كنتم تكذبون علينا من البداية
    Evet, zorlukla. yalan söylediğinizi biliyoruz. Open Subtitles نعم, بالكاد.ترى, نحن نعلم أنك تكذب من خلال أسنانك
    Kaçırılmanız hakkında otoritelere yalan söylediğinizi itiraf eden bu belgeyi imzaladınız mı, imzalamadınız mı? Open Subtitles قمتِ أم لم تقومي بتوقيع تلك الوثيقة معترفة أنّك كذبتِ على السلطات بشأن التعرض للاختطاف؟
    -Çünkü ya yalan söylediğinizi biliyorsunuz ya da yalan söyleyip söylemediğinizi anlamıyorsunuz. Open Subtitles -لأنه إما تعلمي أنك تكذبين... أو أنك غير قادرة على معرفة إن كنت تكذبين أو تقولين الصدق
    Alan Milliken cinayeti konusunda, polise yalan söylediğinizi biliyorum. Open Subtitles سيدى الرئيس, مع إحترامى لوفاة (ألان ميليكن) لكننى أعرف أنك كذبت على الشرطة
    Sayın Başkan, Alan Milliken'ın ölümü hususunda, yalan söylediğinizi biliyorum. Open Subtitles (سيدى الرئيس, مع إحترام وفاة (ألان ميليكن لكننى أعرف أنك كذبت
    Bayan D'nin öldürüldüğü gece Melissa'yla yalan söylediğinizi biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم أنك كذبت (بشأن مكان تواجدك أنت و(ميليسا (ليلة وفاة السيدة (ديلورنتس
    Askerler hakkında yalan söylediğinizi biliyoruz. Open Subtitles نعلم أنك كذبت بشأن الجنود
    Önceki gün bize yalan söylediğinizi biliyoruz, Bay Lerner. Open Subtitles أنت تعلم أنك كذبت علينا (في اليوم السابق يا سيد (لارنر
    Dinleyin. Eğer, pazarlık durumu oluşursa, yalan söylediğinizi anlamasın. Open Subtitles ،إن وصل الأمر لنقاش .فلا تدعوها تراكم تكذبون
    yalan söylediğinizi biliyordum. T Open Subtitles علمت أنكم كنتم تكذبون
    Neden yalan söylediğinizi ya da Stilinski'nin neden bu saçmalığı dinlemekten memnun olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم لماذا تكذبون يا رفاق أو لماذا (ستالينسكي) مطمأن لسماع هذا الهراء
    yalan söylediğinizi anlarsam işinizi kaybedeceğinizin farkında mısınız? Open Subtitles أنت تدرك أنه إذا إكتشفنا أنك تكذب, فسوف تفقد وظيفتك؟
    yalan söylediğinizi biliyorum ama hangi konuda olduğunu anlamadım. Open Subtitles يمكنني ان أعرف أنك تكذب علي و لكني لا أعرف عن ماذا
    Kimse yalan söylediğinizi söylemiyor. Open Subtitles لا أحد يقول أنك تكذب
    Kaçırılmanız hakkında otoritelere yalan söylediğinizi itiraf eden bu belgeyi imzaladınız mı, imzalamadınız mı? Open Subtitles قمتِ أم لم تقومي بتوقيع تلك الوثيقة معترفة أنّك كذبتِ على السلطات بشأن التعرض للاختطاف؟
    Kanada Göçmen Bürosu'yla kontrol ettik yalan söylediğinizi ve burada yasadışı kaldığınızı biliyoruz. Open Subtitles لقد سألنا في مكتب (كندا) للهجرة نعرف أنك هنا بشكل غير شرعي ونعرف أنك تكذبين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more