Ya bana yalan söyledin, ya da biri sana yalan söylemiş. | Open Subtitles | أما أنك كذبت على الآن ، أو كنت تكذب من قبل |
Eğer suçluysa bana yalan söylemiş demektir ve buna inandım. | Open Subtitles | فقد كذبت عليّ و أنا قمتُ بتصديقها لقد قامت بخداعي |
Annesi hayatı boyunca ona yalan söylemiş. Çocuk haklı olarak kendini geri çekiyor. | Open Subtitles | لقد كذبت عليه أمه بشأن والده طوال حياته الفتى لديه سبب مقنع ليتردد |
- Konuş! - Pekala, kan grubu hakkında yalan söylemiş. | Open Subtitles | انطقها - حسنا أمي، لقد كذب بخصوص زمرة دمه - |
Toz almayla kafayı bozmanın parlak bir gelecek sağlamayacağını kim söylediyse yalan söylemiş. | Open Subtitles | مهما يكن من يقول ان التفاني لن يقود الى مستقبل باهر فهو يكذب |
Doğrusu, biliyorum dersem yalan söylemiş olurum, ama söyleyeceklerim size iyilik olabilir. | Open Subtitles | الحقيقة تكون, سأكذب إذا قلت أني عرفت ذلك بإخباركم هذا سيؤدي إلى أي مصلحة |
Yaşı hakkında yalan söylemiş. Çocuk onu 18 yaşında sanmış. | Open Subtitles | و كذبت عليه بشأن عمرها، يظن أن عمرها 18 سنة |
Onlara yalan söylemiş olabilirim..., ...ama taşları kaldırma gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | حسناً ، انا ربما كذبت عليهم لكن ليس لدي نية ان اتركهم |
Sadece bir kez yalan söylemiş olsan büyütmezdim. | Open Subtitles | حسناً، إن كنت قد كذبت عليَّ مرة لن تكون مشكلة |
Olivia hakkında yalan söylemiş olmam beni köstebek yapmaz. | Open Subtitles | فقط لأنني كذبت بشأن اوليفيا فذلك لا يجعلني جاسوسا |
Evet bize öyle dedi. Para için yalan söylemiş olabilir. | Open Subtitles | أجل , هذا ما أخبرتنا به ربما كذبت من أجل المال |
Onuna beraber çalışan, ona yardım etmeye uğraşan kişilere bile yalan söylemiş. | Open Subtitles | أعني، كذبت على الناس الذين كانوا يعالجوها الذين كانوا يحاولون مساعدتها |
yalan söylemiş. yalan söylemiş çünkü çocuk istemediğini düşünmüş. | Open Subtitles | لقد كذبت عليك لأنها ظنت بأنك لا ترغب بالأطفال |
- yalan söylemiş. - Vengal'ı buraya getirin. | Open Subtitles | لقد كذب علينا،، أحضروا فينجال إلى هنا |
Hafta sonu onları ziyarete gittiği konusunda yalan söylemiş. | Open Subtitles | لقد كذب بشأن زيارتهم في عطله الأسبوع |
Başvurusunda yalan söylemiş yani. | Open Subtitles | اذن لقد كذب في طلب الوظيفة خاصته |
Çünkü Flynn bana karımın katili hakkında yalan söylemiş olsa da olmasa da kader yine de onun ölmüş olmasını istedi. | Open Subtitles | إما لأن فلين كان يكذب لي عن الذين قتلوا زوجتي و أو لم يكن، ومصير أراد لها قتيلا على أي حال. |
Onun, istemediği kadar yalan söylemiş olduğunu biliyordu çünkü bütün mektuplarını okumuştu. | TED | و كان في الواقع يقول أن هذا الرجل كان يكذب بدرجة لم يرد تصديقها، وذلك نتيجة لقراءته الرسائل. |
Bunu veya buna benzer bir şeyi yapmayı hep istediğimi söylersem yalan söylemiş olurum. | Open Subtitles | سأكذب لو قلت لك بأن هذا هو ما اعتقدت بأنني سأفعله أو قريب حتى مما اعتقد بأني سأفعله |
Çünkü o yalan söylemiş olabilir, fakat sonuç olarak Eric gibi kalleş değil. | Open Subtitles | لأنه ربما يكون كاذباً , و لكنه . على الاقل لا يطعن بالخلف كأيريك |
Sana bunun mahkeme için ne kadar önemli olduğunu söylemesem yalan söylemiş olurdum. | Open Subtitles | سوف أكون كاذبا عليك إذا لم أخبرك كم كانت مهمة بالنسبة للرأي العام |
Gerçeğe oldukça yakın bir düzlemde kümelenmişler. Katılımcılardan %80'i gerçekten de bu konuda yalan söylemişler, fakat hepsi azıcık yalan söylemiş. | TED | إنهم يتجمعون قربياً جداً للحقيقة. ما وجدناه أن ثمانيين بالمئة من مشاركينا قد كذبوا بالفعل على احدى هذه الأبعاد, لكن دائما ما كذبوا بمقدار ضئيل. |
- Belki Blue gerçek ismi değildir. - Missy'ye yalan söylemiş olabilir. | Open Subtitles | ـ لربّما بلو ليس إسمه الحقيقي ـ يمكن أن يكون قد كذب على ميسي |
Ne söylediyse yalan söylemiş. | Open Subtitles | أيا كان ما أخبركِ به، فهو كاذب |
Aslında gideceği yer konusunda yalan söylemiş. | Open Subtitles | في الحقيقة،أظن أنها كانت تكذب بشأن المكان الذي كانت ستذهب إليه |
Sadece bana neden yalan söylemiş olduğunu anlayamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أستطيع أن أكتشف لما تكذبين علي ؟ |
Onları korumak için yalan söylemiş olmalı. Onları kimse avlamasın diye. | Open Subtitles | لابد من أنه كذب لكي يحميهما لكي لا يحاول أحد اصطيادهما |
- Tanışmıştık, ayrıca yalan söylemiş. | Open Subtitles | - لقد تقابلنا، وكذب علي - |
Ya kadın adama yalan söylemiş yada adam bize yalan söylüyor, | Open Subtitles | أمّا كَذبتْ إليه، أَو هو يَكْذبُ إلينا، |