"yalan söyleyeceğim" - Translation from Turkish to Arabic

• سأكذب
• وأكذب
• أنا على وشك أن أكذب

Lütfen, kurtul şundan, çünkü bende oldukça sana tekrar ve tekrar yalan söyleyeceğim.
لذا أرجوك , تخلصي منه بسبب أني أعرف أني سأكذب عليك , مجدداً , ومجدداً

- Evet,sadece ikisinede yalan söyleyeceğim, birbirlerine diğerinin üzgünüm dediğini söyleyeceğim.
-أجـل ، سأكذب علـى كليهمـا -و أخبرهمـا أن الآخـر قـال آسف

İstediğimi elde edene kadar yalan söyleyeceğim, tükürdüğümü yalayacağım.
سأكذب اتذلل ، اتأسف على حالي حتى أحصل على ما أريد

Erkek arkadaşı olarak yalan söylemeyeceğim. - Çalışanı olarak yalan söyleyeceğim.
لن أكذب بصفتي خليلها بل سأكذب بصفتي موظفها

Bu zaman kaybı. Yalan üstüne yalan söyleyeceğim.
لقد كان تضييع للوقت ، لقد كنت أكذب وأكذب

Dürüst bir adamım, ama az sonra 2000 kişiye yalan söyleyeceğim.
أنا صادق وشجاع والأن أنا على وشك أن أكذب على 2،000 شخص

Patronlara sadece senin için defalarca yalan söyleyeceğim Kevin.
أنا فقط سأكذب إلى الرؤساء العديد جدا من المرات إليك , كيفين

Garip. Bir diğer nokta ise, sizin beni görmemeniz yalan söyleyeceğim anlamına gelmez. Genel algı bu şekilde, ama önemli bir bulguya göre yalan söylememizin bir sebebi vardır.
غريب. الشيء الآخر أنه فقط لأنك لا تستطيع أن تراني لا يعني ذلك أنني سأكذب. أنه منطق متعارف عليه, لكن اكتشاف واحد مهم هو أننا نكذب لسبب.

Bir dahaki sefere bana böyle bir soru sorduğunda yalan söyleyeceğim.
في المرة القادمة التي تسألني فيها سأكذب

Bunun kötü bir neden olduğunu göreceksin. Sana yalan söyleyeceğim. Seni buradan çıkarmak uğruna her şeyi söylerim.
سأكذب عليكِ سأخبرك بأي شئ لترحلي

- Sanırım ona yalan söyleyeceğim.
-أعتقد أننى سأكذب عليه فقط -أجل

Hiç utanmadan yalan söyleyeceğim.
سأكذب بكل وقاحة

Sana hep yalan söyleyeceğim sevgilim, daima.
أقسم أنني سأكذب عليك دائماً

Ama yalan söyleyeceğim ve sen de yalan söylediğimi bileceksin.
لكنني سأكذب وتعرف أنني سأكذب

Son kez yalan söyleyeceğim.
سأكذب ولآخر مرّة

Tamam yalan söyleyeceğim.
حسناً, سأكذب أنا قتلتهم.

Sorgulamalarda verdiğin ifadelerde polis memurlarına öfke ile "Eğer yalan söylememi istiyorsanız yalan söyleyeceğim ve ben yaptım diyeceğim." dediniz mi?
والآن, قبل أن تجعل التصريحات قيد الجدل، أأخبرت الضباط وأنت في حالة غضب "لو تريدونني أن أكذب عليكم،" فإنني سأكذب عليكم وأقول لكم أنني فعلتها؟"

Ona yalan söyleyeceğim.
سأكذب عليه

yalan söyleyeceğim.
سأكذب عليك

Yarım saat sonra basın toplantısı yapıp, sırf sizi korumak adına California halkına yalan söyleyeceğim.
بعد نصف ساعة، يجب أن أقف في مُؤتمر صحفي وأكذب على شعب (كاليفورنيا)

Bir kız yüzünden 2000 kişiye yalan söyleyeceğim.
بسبب فتاة ، أنا على وشك أن أكذب على 2،000 شخص