"yalandı" - Translation from Turkish to Arabic

    • كذب
        
    • كذباً
        
    • كذبت
        
    • كذبه
        
    • أكاذيب
        
    • أكذب
        
    • كان كذبة
        
    • كانت كذبة
        
    • كذبا
        
    • الكذبة
        
    • تكذبين
        
    • كذبةً
        
    • كِذبة
        
    • اكاذيب
        
    • اكذب
        
    İkinci ziyaret hakkında söyledikleri tamamen yalandı. Open Subtitles كل ما قاله عن الزيارة الثانية كان كله كذب
    10 yıl önce Paul'e onu sevdiğini söylüyordu ama bunlar yalandı. Open Subtitles منذ 10 سنوات أوهمت بول أنها تهيم فى حبه ولكن كل هذا كان كذب
    Dün akşamki şovdan sonra söylediğiniz herşey yalandı... Open Subtitles كل شيء قلته بعد العرض ليلة أمس كان كذباً
    Hani senin sürmene izin vereceğim demiştim ya o yalandı. Open Subtitles و ذلك الأمر عن قولي أنني ساتركك تقود لقد كذبت
    Alaaddin, beni seviyor muydun, yoksa o da mı yalandı? Open Subtitles إذهب هناك و قاتل علا الدين .. هل أحببتنى أو كانت هذه كذبه أخرى ؟
    Onlar yalandı. Teşkilat için başka yerlere gidiyordum.. Open Subtitles كانت تلك أكاذيب ذهبتُ لأماكن أخرى لحساب الوكالة
    Sana ekipten ayrıldığımı söylemiştim ya, o bir yalandı. Open Subtitles حينما قلت أنني تقاعدت من الخدمة العسكرية، كنت أكذب
    Daha önce kahve içtiğini söylemişti. Herhalde yalandı. Open Subtitles قال بأنة شرب قهوة لكن ذلك كذب ،اليس كذلك؟
    Annemi görebileceğimi söylemiştin. Yalan. yalandı değil mi? Open Subtitles لقد قلت لي بأنك ستتركني أرى أمي كذب , كذب , أليس كذلك؟
    Ama onları sen öldürmedin. Hayden'ı öldürmediğin gibi. Hepsi de yalandı. Open Subtitles لكنّك لم تقتُلهُم , مثلمَا لم تقتُل هايدِن أيضًا , كلُّها كذب.
    Asla Robert ile beraber uyumadın. Hepsi yalandı. Seni yalancı! Open Subtitles لم تنم قط مع روبرت كان كل ذلك كذباً ، كاذب
    Çünkü benimle ilgili tüm söylediklerin yalandı. Open Subtitles لأنه بقدر ما وثقت بكِ فإن كل شيء أخبرتينني به كان كذباً
    Bu arada biliyorsun ki bu büyük bir yalandı. Open Subtitles وطول الوَقت، عَرفتَ بأنّه كَانَ كذباً كبيراً واحد.
    Onu arabanın camından attığımı söyledim, ama yalandı. Resim odasındaki, çerçevenin arkasına sakladım. Open Subtitles قلت لك ألقيته خارج عربتي لكني كذبت وضعته خلف لوحته في غرفة الاستقبال
    Yalnız kalmaktan rahatsız olmadığımı söylediğimde, yalandı. Open Subtitles أتعرف .. عندما أخبرتك اننى لا أهتم ان أكون وحيده .. انا كذبت
    Evet ama hiç yoksa önemsiz. Alamut işgali tamamen bir yalandı. Open Subtitles لكننا لم نبحث عنها بطريقه مبرره غزو "آلاموت" بني علي كذبه
    Kadınla yeni tanıştın ve her şey yalandı. Open Subtitles قابلت الإمرأة للتو و كل شيء كان مجرد كذبه
    Uyarak yaşadığımız kurallar yalandı. Open Subtitles القوانين التي عشنا عليها كانت مجرد أكاذيب.
    Ben de az önce aynen öyle diyordum. Ama benimki yalandı. Open Subtitles ذلك بالضبط ماكنت أقوله عدا أنني كنتُ أكذب
    Bu bir yalandı, fakat benim gerçekliğimdi, tıpkı küçük Dorothy'nin zihnindeki, ters yüzen balıklar gibi. TED كان كذبة ولكن كان واقعي. كسمكة دورثي التي تسبح للخلف في عقلها.
    Bu sana yakışmayacak, ortaya çıkarması kolay, aptalca bir yalandı. Open Subtitles تلك كانت كذبة غبية، من السهل عرضها، لا تليق بكي.
    - Söylediğin her şey yalandı! - Hapse atılman gerek! Yalancı! Open Subtitles كل كلمة قلتها كانت كذبا ينبغى أن تسجنى أيتها الكاذبة
    Bu içimi kemiren bir yalandı. TED وكانت هذه هي الكذبة التي أشعرتني بذنب يقصم الظهر.
    Buna ne dersin, Anne? Buda yalandı değil mi: Open Subtitles ماذا عن هذا، أماه أكنت تكذبين عندما قلت:
    Hayır, onlara verdiğim şey bir yalandı. Open Subtitles نعم، لكن ما منحتهم إيّاه كان كذبةً
    Ama hepsi bir yalandı! Open Subtitles لكنها كانت كِذبة لعينة
    - Hepsi yalandı. - Neden bana yalan söylesin? Open Subtitles كلها اكاذيب ولماذا يكذب علىّ ؟
    yalandı. Dayanılmaz bir ıstıraba benzetmişti! Open Subtitles كنت اكذب , لقد قال انه كان مثل الجحيم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more