Brokoli boğazına kaçar ama kendini yalarken bir sorun yok. | Open Subtitles | ـ يختنق بالقرنبيط لكن ليس لدية مشكلة باأن يلعق نفسة |
Seni yalarken sana bakıyor mu? | Open Subtitles | هل ينظر لكى عندما ينزل الى أسفل لكى يلعق لكى؟ |
Birisi göğüslerini yalarken yüz şişe viski içmek gibi. | Open Subtitles | شرب 100 قنينة من الويسكي بينما شخص ما يلعق نهديك |
Umarım bacaklarına sürdüğü masaj jelini yalarken eğlenirsiniz. | Open Subtitles | آمل أن تتلذذ بلعق هُلام التدليك من على فخذيه |
Sonra bir bakmışsın göğüslerinin arasından fındık ezmesini yalarken köpek tasması takıyorsun. | Open Subtitles | بينما تسمح لك بلعق زبدة الفستق على صدرها. |
Kıçımı yalarken temiz olsun diye. | Open Subtitles | هكذا لتكون مؤخرّتي نظيفة، ولكي يقبّلها. |
Eğer onu ayağını yalarken görürsen, sakın tekrar ediyorum, sakın gözlerini açıp bakma. | Open Subtitles | لو ضبطيه و هو يلعق ... قدمك ، لا تفتحي أُكرر ، لا تفتحي عينيك ... |
Uyandığımda... oarada öyle köpeğimiz Blue yüzümü yalarken yatıyordum. | Open Subtitles | عندما استيقظت، كنت مُستلقي هناك بجانب الجدول، والكلب (بلو) العجوز الذي كان لدينا كان يلعق وجهي. |
Bıçağın ucunu Hanson'ın yaralarını yalarken yutmuş olabilir. | Open Subtitles | أقصد أنّه ربما كان قد إبتلع طرف السكين عندما كان يلعق جروح (هانسون)... |
Böylece biz yaklaşınca, sen onun sikini yalarken, hemen yanından geçebiliriz. | Open Subtitles | حتى يتسنّى لنا الإقتراب بينما تقوم بلعق قضيبه فنستطيع المرور من جانبه |
Böylece sen onun sikini yalarken biz asansöre ulaşabiliriz. | Open Subtitles | حتى يمكننا الذهاب إلى المصعد بينما تقومُ بلعق قضيبه |
Genç odanızda Kral'ın botlarını yalarken, sana iyi eğlenceler. | Open Subtitles | حيث نجلب الحرية إلى أينما نذهب ! أستمتع بلعق أحذية الملك بجناحكم الصغير |
Kıçımı yalarken temiz olsun diye. | Open Subtitles | هكذا لتكون مؤخرّتي نظيفة، ولكي يقبّلها. |