Aslanın yaptığı şu olmalı... kanını içmek için derisini yalayarak yüzmüş. | Open Subtitles | لاشك ان الاسد لعق جلده ليتمكن من شرب دمه |
Çünkü benimkini kediler yalayarak yaptı! | Open Subtitles | لأني حصلت علي وشمي من لعق القطط |
Pul yalayarak geçiniyordum. Hem de büyük olanlarını. | Open Subtitles | كنت أكسب عيشي من لعق أظرف الخطابات |
Beni yalayarak uyandırmayınca güne pekiyi başlayamadım. | Open Subtitles | كلا لم أره إنه ليس شعور صحيح عندما أبدأ يومي بدونه يلعق وجهي ليوقظني |
Teri, göğüs kıllarını parlatırdı ve dudaklarını yavaşça yalayarak... | Open Subtitles | عرقه كان يجعل سترته الجلدية تلمع وكان يلعق شفته ببطئ شديد... |
Kaşlarını yalayarak temizlerken gördüm onu. | Open Subtitles | رأيته يلعق حاجبيه لتنظيفهما |
Bütün vücudumu kirletip sonra da yalayarak temizleyecekmiş. | Open Subtitles | تقول انها تريد ان تنشر اشياء على جسدي ثم تلعقها |
Leydim bir yemek olsaydınız, tabağı yalayarak temizlerdi. | Open Subtitles | لو أن سيدتي عشاء لكان لعق الطبق |
Senin gibi tahsilli aşağılık insanların kıçlarını yalayarak. | Open Subtitles | بواسطة لعق مؤخرات المتعلمين أمثالكِ! بواسطة لعق مؤخرات المتعلمين أمثالكِ! |
Yemeği birisinin üstünden yalayarak... | Open Subtitles | ...أليس هناك شيئاً أكثر من لعق شفتيك بـ |
- Arkadaşım Terry duvar boyasını yalayarak kafa olabilirsin dedi. | Open Subtitles | أخبرني صديقي (تيري) أنه بإمكاني الإنتشاء من لعق الدهان |
Daha çok yalayarak alıyor. | Open Subtitles | مجرد نوع يلعق به . |
Gevrek kutusundan çıkan dövmeyi kolunu yalayarak yapıştırdığın için çıkar. | Open Subtitles | ما دمت تخرجها من علبة الحبوب و تلعقها بلسانك |