Ama ben Yalnız değildim. | Open Subtitles | ،لكني لم أكن لوحدي فقد كان هناك الآلاف |
Yalnız değildim. | Open Subtitles | لم أكن لوحدي ، كنتُ مع بيلي |
O zaman da kaçıyordum... ama Yalnız değildim. | Open Subtitles | كنت أهرب بعيداً أيضاً ولكنى فى المرة السابقة لم أكن بمفردى |
Her şeyin yolunda olacağı fikrine kapılmıştım çünkü Yalnız değildim. | Open Subtitles | شعرت وأن كل شيء سيكون على ما يرام لأنني لم أكن بمفردي. |
Kendinize inanmakla ilgiliydi ve orada Yalnız değildim. | Open Subtitles | كانت عن أن تؤمن بنفسك. وأنا لم أكن وحيداً هناك. |
Yaptıklarımın sorumluluğunu üstlenebilirim, ama bunda Yalnız değildim. | Open Subtitles | لقد تحملت مسؤولية الأشياء التي فعلتها ولكن لم أكن وحدي بهذا |
Yalnız değildim, "yalnız değilsin" bu demek işte. | Open Subtitles | لم اكن وحيدة و هذا ما يثبت كلامي. |
Saat geç değil, ve ben de Yalnız değildim. | Open Subtitles | الوقت ليس متأخراً, و لم أكن وحيدة |
Dün gece evimde Yalnız değildim. | Open Subtitles | لم أكن لوحدي في البيت البارحة |
Hayır, Yalnız değildim. | Open Subtitles | لا، لم أكن لوحدي |
Yalnız değildim, Aiden. | Open Subtitles | (لم أكن لوحدي يا (أيدن{\pos(190,230)} |
(Alkışlar) Yalnız değildim. | TED | (تصفيق) ولكنني لم أكن لوحدي. |
Yalnız değildim. | Open Subtitles | لم أكن لوحدي |
O zaman Yalnız değildim, şimdi de yalnız olmayacağım. | Open Subtitles | لم أكن بمفردى حينها ولن أكون بمفردى الآن,حسنا؟ |
Hayır, baba. Yalnız değildim. | Open Subtitles | كلا، لا بأس يا أبي لم أكن بمفردي |
Hayır. Hayır. Asla Yalnız değildim. | Open Subtitles | لا ، لا، لم أكن بمفردي |
Geldiklerinde,Yalnız değildim | Open Subtitles | عندما اتوا لم أكن بمفردي |
Her zaman Yalnız değildim. | Open Subtitles | لمْ أكن وحيداً طيلة الوقت |
Affedersin, cevap veremedim. Yalnız değildim. | Open Subtitles | آسفة، لم يكن سهلاً أنا لم أكن وحدي |
Yalnız değildim ve... | Open Subtitles | لم اكن وحيدة و لماذا كنتِ تتصلين؟ |
Ama uyandığımda Yalnız değildim. | Open Subtitles | ولكن عندما استيقظت لك أكن وحيدة |