"yalnız yaşayan" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعيش بمفرده
        
    • يعيش وحيداً
        
    • يعيش وحده
        
    • تعيش لوحدها
        
    Ayrıca yalnız yaşayan biri için bu tür şeyler yemek daha pratik. Open Subtitles ايضا انه اسهل لشخص يعيش بمفرده ان يأكل بهذه الطريقة
    Aşırı derecede şişman, sıradan, ...ağzı kokan ve yalnız yaşayan bir adam. Open Subtitles هل رأيته؟ مفرط البدانه ورايحة غير مقبولة لرجل عازب يعيش بمفرده
    Hank yalnız yaşayan bir maden mühendisiydi. Open Subtitles كان هانك مهندس تعدين يعيش بمفرده
    Dediğinden yola çıkarsak, katil yalnız yaşayan bekar bir erkek olmalı. Open Subtitles إذاً ما تقصده أن الجاني أقرب ما يكون إلى رجل يعيش وحيداً
    yalnız yaşayan biri için oldukça büyük bir yermiş. Open Subtitles مكان كبير لشخص يعيش وحيداً
    Büyü. Ormanda yalnız yaşayan Deli Kyle' ı duymadın mı? Open Subtitles السحر، ألم تسمع عن "كايل" المجنون الذي يعيش وحده بالغابة؟
    Yani, yalnız yaşayan biri. Open Subtitles أعني , إنها تعيش لوحدها
    yalnız yaşayan, kadınlarla sınırlı ilişkileri var. Open Subtitles يعيش بمفرده علاقات قلية مع النساء
    yalnız yaşayan yaşlı bir adam. Open Subtitles انه رجل مسن يعيش بمفرده
    yalnız yaşayan, yaşlı, cahil bir adamsın. Open Subtitles رجل عجوز جاهل ، يعيش وحيداً
    Köpeğiyle yalnız yaşayan bir adam. Open Subtitles رجل يعيش وحده مع كلب
    Köpeğiyle yalnız yaşayan bir adam, tanrı yardımcımız olsun! Open Subtitles ! رجل يعيش وحده مع كلب، الرب يساعدنا
    38 yaşında, yalnız yaşayan biriymiş. Open Subtitles في الـ38، عازبة، تعيش لوحدها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more