"yalvaracaksın" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستتوسل
        
    • تتوسل
        
    • تتوسلين
        
    • ستتوسلين
        
    • تتوسّل
        
    • ستترجاني
        
    • ستتوسلينني
        
    • ستتوسّلني
        
    • وتتوسل
        
    Bir çocuca tecavüz etmenin cezası olan... bu işkenceden kurtulmak için yalvaracaksın. Open Subtitles ستتوسل عبثاً لكي تتخلص من العذاب الذي ستعاقب به لأغتصابك طفلة.
    Bunun için yalvaracaksın. Duymak istediğim şeyi söylersen belki sadece kör etmekle yetinirim. Open Subtitles وذلك هو الذي ستتوسل لأجله أخبرني بما أريد أن أسمع ولربما أريحك
    İhanetin yüzünden affedilmek için yalvaracaksın ve barış antlaşmasını reddedeceksin. Open Subtitles سوف تتوسل المسامحة على خيانتك وسوف تشجب اتفاق السلام هذا لن يحدث أبداً
    Bir köpek gibi nefes nefese seni öldürmem için bana yalvaracaksın. Open Subtitles سأجعلك تنفث مثل الكلب تتوسل لي أنّ أقتلك.
    Vicodin için sana yalvarmamdan çok önce sen gelip kız için yalvaracaksın. Open Subtitles ستأتين و تتوسلين إليَّ لأنقذ تلك الفتاة قبل أن أتوسل إليكِ طلباً للحبوب
    Seninle öyle güzel ve uzun bir sevişmeye hazırlanıyorum ki aynı anda hem durmam hem devam etmem için yalvaracaksın. Open Subtitles انى مستعد لممارسة الجنس معك لفترةطويلة وبشدة ستتوسلين الىالتوقف وستستمرين فى الوقت ذاته
    İçine mermi sıkmam için yalvaracaksın. Open Subtitles سوف تتوسّل لكي أطلق عليك رصاصة
    Öyle bir gece gelecek ki, bana yalvaracaksın seninle eve gitmem için. Open Subtitles لن اخبرك ستأتي ليلة ستترجاني لاذهب للمنزل معك
    Seni miğdenden vurursam ölmen zaman alır. Ölmek için bana yalvaracaksın. Open Subtitles سيأخذُ وقتاً طويلاً لتموت جراءَ طلقةً في البطن ستتوسل بي لكي أقتُلَكَ
    Başta, durmam için yalvaracaksın ardındansa durmamam için. Open Subtitles في البداية، سوف تتوسل لي أن أتوقف بعدها ستتوسل إلي أن لاأفعل
    Başta, durmam için yalvaracaksın ardındansa durmamam için. Open Subtitles في البداية، سوف تتوسل لي أن أتوقف بعدها ستتوسل إلي أن لاأفعل
    Seni o kadar büyük bir bok yığınının altına gömeceğim ki çıkmak için sen bana yalvaracaksın. Open Subtitles أوترى, سوفَ أدفنك تحت جبلٍ من القذارة الكثيرة، لدرجة أنكَ ستتوسل لي لكي أبعدها عنك.
    Konuşmak için yalvaracaksın! Open Subtitles ستتوسل إلى كى تعترف سيعترف احد ما
    Altı ay sonra bana dönmek için yalvaracaksın. Open Subtitles ستمر ستة اشهر و سوف تتوسل لترجع
    İstediğin kadar yalvaracaksın ama elinden gelen bir şey olmayacak. Open Subtitles تتوسلين وتتوسلين , ولكن ليس هنالك مايمكنكِ فعله
    Seni öldürmesi için Allah'a yalvaracaksın ama burada benden başka kimseyi bulamayacaksın. Open Subtitles ستتضرعين إلى الرب أن يميتك و تتوسلين إلي
    O zaman sen dizlerin üzerine çöküp başucu kitabıma bir göz atmak için yalvaracaksın. Open Subtitles حينها ستتوسلين لى و أنتِ على ركبتيكِ لتُلقى نظرة على كُتبى على مائدة القهوة.
    Çığlıklar atacaksın, durmam için yalvaracaksın. Open Subtitles كي سوف تصرخ وأنت تتوسّل إليّ لِكي أتوقف
    Seninle işim bittiğinde seni öldürmem için bana yalvaracaksın. Open Subtitles و عندما أنتهي منك ستترجاني لأقتلك
    Yemin ediyorum ki iki haftaya, bunların hepsini unutmam için bana yalvaracaksın. Open Subtitles أقسم لكِ خلال أسبوعين ستتوسلينني كي أنسى أن ذلك حدث
    Sonunda kalmak için bana yalvaracaksın çünkü burası kendine sorduğun o sorunun cevabı. Open Subtitles في النّهاية، ستتوسّلني لأبقى لأنّ هذا المكان هو الحلّ لذلك السؤال الذي تطرحه على نفسك.
    Oraya gidip işini geri almak için mi yalvaracaksın? Bu delilik! Oradan nefret ediyorsun. Open Subtitles ستذهب إلى هناك وتتوسل أن يعيدوك إلى العمل هذا جنون ، فقد كنت تكره ذلك العمل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more