Kendi kanından, canından birisi için benim için savaşmadın yardım etmen için yalvaran ve gidecek bir yeri olmayan birisi için. | Open Subtitles | ولم تقدر على الوقوف بجانبي، دمك ولحمك، أختك التي توسلت من أجل مساعدتك عندما لم يكن لدينا مكان آخر لتذهب له. |
- Tommy, O arabaya binmemen için sana yalvaran bendim. | Open Subtitles | لقد كنت هناك، وقد توسلت إليك بألا تقود السيارة |
Bir yer için yalvaran sen olacaksın, ve seni kapının önüne koymalarını öneren de ben olacağım. | Open Subtitles | ستكون انت من تتوسل لمكان و سأكون انا من يوصي بأن تُرمى للخارج |
Ve seks için yalvaran kaplanlar gibi onun üzerine atlasın! | Open Subtitles | وتقفز عليه مثل النمرة تتوسل" ."لممارسة الجنس |
Bu verileri beyninizden silemezsiniz, ama yalvaran, fakirleştirilen, hayatlarının kontrolünü ellerine almayan insanların klişeleşmiş görüntülerini silebilirsiniz. | TED | لا يمكنك حذف هذه البيانات من دماغك ولكن يمكنك حذف الصورة النمطية في دماغك - صورة شعوب فقيرة متوسلة لا تريد أن تسيطر على حياتها. |
Altı yıl önce karşımda durup da bu kahrolası projeyi başlatmam için bana yalvaran adam değil misin sen? | Open Subtitles | ألست انت نفس الشخص الذي وقف امامي قبل 6 سنين مضت و ترجيتني ان اجعل هذا المشروع يبدأ ؟ |
Korumam için yalvaran insanlar ellerinde nakit parayla sıraya girdiler. | Open Subtitles | لدي رجال يصطفون دوراَ بأموال في يديهم يتوسلون مني الحماية |
Kemik için yalvaran bir köpek gibi olacaksın. | Open Subtitles | ستكون مثل الكلب الّذي يتوسّل من أجل عظمةٍ. |
İçtenlikle yalvaran ve yardım dileyenleri dinlemeye karar verdim. | Open Subtitles | الا استمع الى بعض صلاوات هؤلاء من توسلوا بصدق و تتضرع , اليس كذلك |
Vekaleten ona çakmam için yalvaran sendin. | Open Subtitles | انت من توسلت الي لأضاجعها وبما اننا نتحدث عن العائلة |
Ve Bryce'ın kendilerini sikmesi için "resmen yalvaran" her kızın. | Open Subtitles | وكل فتاة أخرى توسلت عملياً إلى برايس كي يضاجعها |
Okula dönmek için yalvaran Mona'ymış. | Open Subtitles | كانت مونا الذي توسلت أن تأتي مرة أخرى لحظه . |
Omzuna birinin dokunduğunu hissedersen hayatı için yalvaran Haddie olabilir ve sıradaki de sen olabilirsin. | Open Subtitles | إذا شعرت بالنقر على كتفك، يمكن أن تكون هذه (هادي) تتوسل لاسترجاع حياتها. |
* Gözleriyle yalvaran bir zavallısın * | Open Subtitles | * وفقير تتوسل بعينيك * |
Ayaklarıma kapanıp bana yalvaran sendin! | Open Subtitles | وقعتِ بحبي وجئتِ إليّ متوسلة |
Blake'in Ejder'i, sarmal kuyruğuna takılmış yalvaran bir kadının üzerinde durur. | Open Subtitles | تنين (بلايك) يقف أعلى امرأة متوسلة عالقة بين ثنايا ذيله |
Yarışa katılmak için, bana yalvaran sendin. | Open Subtitles | ماذا؟ أنت ترجيتني لتقوم بهذا السباق |
Şehir merkezine git ve iş için yalvaran insanları gör. | Open Subtitles | تقدم للأرياف أكثر وستجد الرجال يتوسلون العمل |
Onlara katılmam için bana yalvaran kurulu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر مجلس الإدارة الذي كانوا يتوسلون إلي للانضمام إليه؟ |
Ben artık senin şefkâtin için yalvaran o hayvan değilim. | Open Subtitles | لم أعُد ذلك الحيوان الذي يتوسّل فتات حبّك. |
Kapına dayanan köleleri kapı dışarı etmek için Kral Felipe'ye destek göndersin diye yalvaran mektuplar yazarken | Open Subtitles | عندها سيتم اجبارك للكتابة الى الملك فيليب تتضرع لمساعدته لمواجهة جيش من العبيد و القراصنة في أراضيك |