O dalgın gözler bir ifade için ağlamış o dudaklar son bir sızlama için yalvarmıştı. | Open Subtitles | تلك العيون الخاوية بكت بلا تعبير، وتلك الشفاه توسلت لأجل أنين أخير |
Yumurtalarla gitmemiz için çok yalvarmıştı. | Open Subtitles | لقد توسلت إليك بصدق أن تتركنا نغادر مع البيض |
Bir de Rose Bowl Gösterisi'nde zehirlendiği zaman inanmadığı tanrıya canını bir an önce alması için yalvarmıştı. | Open Subtitles | وحين جائه تسمم غذائي في موكب" روز بول" توسل للرب الذي لايؤمن به أن ينهي حياته سريعاً |
Resmen kalem için yalvarmıştı. | Open Subtitles | انه توسل لي عمليا لذلك. |
Senin baban, benim babamı hava geçirmez odada öldürürken "merhamet" diye yalvarmıştı. | Open Subtitles | أتعرف ؟ , لقد توسّل والدي طلباً للرحمة في حجيرة تعديل الضغط الهوائي حيث أعدمه والدك |
Ona artık herhangi bir resital, gösteri ya da halka açık bir şeye gelmesine izninin olmadığını söylemiştim o da kendisini cezalandırmamam için yalvarmıştı. | Open Subtitles | قلت له أنه لن سيمح له بحضور أي من المعزوفات والمسرحيات أو أي شيء جماهيري و رجاني ألا أمنعه |
Şimdiye kadar öldürdüğüm herkes, merhamet göstermem için bana yalvarmıştı. | Open Subtitles | "لطالما توسّلت كلّ الأرواح التي قتلتُها طلباً للرحمة" |
38,000 dolarını almam ve zavallı hayatından çekip çıkarmam için bana yalvarmıştı neredeyse. | Open Subtitles | لقد توسلت إليَّ كي آخذ منها 38 ألف دولار و أنقذها من حياتها المؤسفة |
Geri kalan zamanda evde eğitim almamız için yalvarmıştı. | Open Subtitles | توسلت لنا بان تكمل تعليمها بالمنزل لبقية السنه |
3 hafta önce. Kimseye söylememem için yalvarmıştı. | Open Subtitles | مُنذ ثلاثة أسابيع، توسلت إليّ ألاّ أخبر أحداً. |
"O dudaklar son bir sızlama için yalvarmıştı." | Open Subtitles | "تلك الشفاه توسلت لأنين آخير"، فهو شيء عظيم... |
8 yıl önce,Annabelle Tom'a onunla evlenmesi için yalvarmıştı. | Open Subtitles | (منذ ثمان سنوات توسلت (أنابيل إلى (توم) حتى يتزوجها |
Kocan yaşamak için yalvarmıştı. | Open Subtitles | زوجك توسل من أجل حياته |
Ölüm döşeğindeyken bana yalvarmıştı. | Open Subtitles | توسل إليّ وهو على فراش موته |
Tenis ayakkabıları için yalvarmıştı. | Open Subtitles | أحذية التنس التي توسّل... |
Bana yalvarmıştı. Şimdi bunu faydası yok! | Open Subtitles | يا لها من غلطة لقد رجاني أن أذهب معه |
Dokuz ay önce tüm bunlar başladığında ayrılmamız için bana yalvarmıştı. | Open Subtitles | عندما اندلع كل هذا في الشارع قبل 9 أشهر, قد... توسّلت إليَّ أن نُغادر |