"yanı başımda" - Translation from Turkish to Arabic

• بجانبي
• بجواري

Gemi de gönderirim, uçak da gönderirim ne yapmam gerekiyorsa yaparım ama kırmızı halıda yürürken seni yanı başımda istiyorum.
أبعث قارب، طائرة، سأفعل أيّ شيء يتعيّن عليّ، لكن أريدك بجانبي عندما أمشي فوق البساط الأحمر

Her sabah uyandığımda onu yanı başımda hissediyorum, ve hissettiğim ne o nede hayaleti.
كلّ صباح عندما أستيقظ، أحسّ به بجانبي لكنه ليس أباك

Yatak başındaki yüzüne bakıp yanı başımda olduğunu farz ederdim.
إعتدت أن أحدق بوجهها على عمود السرير و أتضاهر أنها تنام بجانبي

çok çabuk büyüyorlar, ...ve o çok özgür bir ruh, bilirsin, ...bu da bana, ...onu sürekli yanı başımda tutmazsam kaçıp gidiverecekmiş, ...hissi veriyor.
أشعرُ أنّه إن لم يكن بجانبي طوال الوقت، فسوف يهربُ بعيداً

Bir solucan deliğim olduğunu varsayın, hemen yanı başımda.
لنفترض أن هناك ثقب دودي بجواري

Ve o rüya şimdi yanı başımda
والآن الحلم هنا بجواري

Yanlış adalet anlayışın suçlarımdan dolayı asılmamı gerektiriyorsa senin de yanı başımda asılman gerektiğini herhalde kabul ediyorsundur.
إن كان ضلالكَ يرى أن جرائمي تستحق الإعدام شنقًا فقطعًا ستدركَ أنه يجب أن تُشنق بجانبي عقابًا لجرائمكَ.

Hayatta şu yanı başımda duran beş milyon dolarlık kutudan başka bir şeyim olmadı.
لا يوجد شيء في حياتي بإستثناء هذه العبوة التي تقدر بخمسة ملايين دولار بجانبي

Yani iş sonrası gidilen yemeklerde, sempozyumlarda, kokteyl partilerinde de yanı başımda olmana ihtiyacım var.
لذلك سيكون بعد الندوات عشاء وحفلات كوكتيل، حيث سأكون بحاجة إليكِ بجانبي أيضاً.

Lafın kısası Bay Kokarca, yanı başımda duran goril, paranı cebe indirmiş. - Yalan söylüyor.
بعجالة يا سيد ظربان،الغوريلا الجالس بجانبي يحزم نقودك إنه يكذب

Burada, canlı, yanı başımda olmalıydın.
لا بد أن تكون حياً بجانبي هنا.

Geldiğinde yanı başımda olmanı istiyorum.
أنا أودّ أن تكوني بجانبي عندما يحدث

Eğer mümkün olsaydı burada, yanı başımda olurdu.
بجانبي , عندما تكون غير مشغولة

Açıkçası, seni yanı başımda tutmanın tek yolu buysa...
حسنا، إذا كان هذا هو السبيل الوحيد لإبقاء لكم بجانبي...

Baban bizzat Mimar'dan övgü alırken yanı başımda oturmalısın.
و ستجلسُ بجانبي.. بينما يتلقّى أباك الثناء من " المُهندس " شخصيّاً

Evet, o şu an yanı başımda duruyor.
لقد كان هو ، يقف بجانبي

Hep yanı başımda benimle olduğunu
أنك دائماً تكون هناك بجانبي

Bir tanesi yanı başımda öldü.
واحدة ماتت بجانبي

Ve o rüya şimdi yanı başımda Gökyüzü: : :
والآن هذا الحلم هنا بجواري