"yanılsama" - Translation from Turkish to Arabic

    • وهم
        
    • الوهم
        
    • أوهام
        
    • وهما
        
    • وهماً
        
    • وهمُ
        
    • للأوهام
        
    • تضليلي
        
    Ama bunun optik bir yanılsama olduğunu biliyorum. Çünkü ay ışığı yansımıyordu. Open Subtitles كنت أعرف أن هذا وهم بسبب الجو العام الناشيء عن ضوء القمر
    Zaman, bir yanılsama mı, evreni anlamlı yapmak için yarattığımız? Open Subtitles هل الزمن هو وهم ابتكرناه لنجعل من الكون شيء منطقي
    Julian Barbour uzayın her yerde olup, zamanın bir yanılsama olduğuna inanıyor. Open Subtitles يعتقد جوليان باربر بأن المكان موجود بكل شيء وان الزمان هو وهم
    Robotik bir yanılsama yaratmak için, bir dizi etik kural ortaya çıkardık. Bir yasa ki, bütün robotlar buna göre yaşayacaktı... TED لصنع الوهم الروبوتي، يجب علينا أن نشرع مجموعة من القواعد الأخلاقية دستور، تعيش جميع الروبوتات به.
    Ama biliyorsun, hayattaki diğer her şey gibi bu da bir yanılsama olabilir. Open Subtitles لكن، كما تعلمين، مثل كل شي في الحياة قد يكون ذلك مجرد أوهام
    Eğer bunun optik bir yanılsama olduğunu söylüyorsan, aç ve bak. Open Subtitles اذا كنت متأكدا هكذا من ان ما حدث كان وهما افتح هذا الباب و القي نظرة
    Birkaç düşünür ve gizemci kendi evrenimizin bile bir yanılsama olduğunu savunabilir. TED وعدد قليل من الفلاسفة والصوفيين قد يجادل بأن كوننا ليس سوى مجرد وهم. لذا، وكما ترون، والآن
    "Çekicilik, bakanı aldatabilecek kadar gerçek bir yanılsama, büyünün en eski çeşitlerinden biridir." Open Subtitles البهجة.. مُطلق البهجة هذا وهم حقيقي جداً بالنسبة لمشاهد أحمق
    Gelecek ise bir yanılsama sıradan insanın aklına girerek onu derin bir uykuya yatıran bir yanılsama. Open Subtitles والغد وهم الشخص الذي ينوم الرجل التقليدي مغناطيسياً إلى نوم عميق جداً
    Belki de 2008 bir yanılsama, gerçek olan 1973. Open Subtitles ربما عام 2008 مجرد وهم ولكن عام 1973 هو الواقع
    Yeni biri olmasındaki kafa karıştırıcı taraf bu. Sadece bir yanılsama. Open Subtitles ذلك هراء العقل عن المرأة الجديدة , إنه مجرد وهم
    Aslında yansımanın bir yanılsama olduğunu biliyorum. Open Subtitles ،بقرارة أعماق الماء أعلم أن انعكاس الصورة ما هو إلا وهم
    Ama Skinner bunun sadece bir yanılsama bilim öncesi saçmalıkların bir parçası olduğunu söylüyordu. Open Subtitles و ها هو سكينر يصدمنا أن ذلك كله وهم و أنه هراء مرحلة ما قبل العلم
    Materyalistler için, ruh geçici bir yanılsamadan fazlası değildir, yanılsama, içinden çıktığı fiziksel "ağ" dan daha uzun ömürlü olamaz. Open Subtitles وكوخ ينتصر لهذا الرأي بالنسبة لأنصار النظرية المادية تكون الروح مجرد وهم عابر
    Fizik ve Felsefe'deki birçok insan zamanın bir yanılsama olduğunu düşünüyor, gerçekten neyin doğru olduğu en derinde, zamansızlığın en derininde, zamanın dışında saklıdır. Open Subtitles هناك الكثير من الناس من الفيزيائيين و الفلاسفة الذين يعتقدون بأن الزمان هو وهم هذه هي الحقيقة
    zaman bir yanılsama ya da entropinin oluşturduğu çok gerçek bir şey. Open Subtitles الوقت هو وهم أم أنه النتاج الحقيقي للإنتروبيا
    Ama yine aynı hikaye. Arka planı kaldırdığımızda, yanılsama geri geliyor. TED لكن مجدداً نفس القصة أنه إن أبعدنا الخلفية، فأن الوهم يأتي مجدداً.
    Sanki Allah üzerinde tekel kurmuş gibi bir yanılsama içinde görünüyorum. Open Subtitles يبدو لى اننى عانيت من الوهم بأننى احتكرت الرب
    Benim sevdiğim sihir tarzı, ki ben bir sihirbazım, teknolojiyi kullanarak yanılsama yaratan sihirdir. TED إذن نوع السحر الذي يعجبني، وأنا ساحر، هو السحر الذي يستخدم التكنولوجيا لخلق أوهام.
    Pornografi bir yanılsama değil seksin canlı aktarımı olmalı. Open Subtitles الإباحية لا ينبغي أن أن تكون وهما لكن الحياة هي انتقال الجنس
    Mevcut hava durumunu taklit edecek biçimde yaratılan bir yanılsama olabilir. Open Subtitles يُمكنُ أَنْ يَكُونَ وهماً صمّمَ ليُعيد إنتاج نمطَ الطقسِ الحالى
    Kutsal kitap bunların hepsinin bir yanılsama olduğunu söyler. Open Subtitles تَقُولُ النصوصُ المقدّسةُ كُلّ هذا وهمُ
    Bunun nasıl kıymetli bir yanılsama olabileceğini biliyorum. Open Subtitles أعرف إلى أي درجة يُمكن للأوهام أنْ تكون ثمينة.
    İşte bir kelime daha. "yanılsama." Open Subtitles هذه كلمة لك "تضليلي"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more