Size bazı algısal Yanılsamalar göstermek istiyorum, ya da aynı şekilde verdiğimiz kararlardaki yanılsamaları. | TED | لذا أريد أن أعرض عليكم أوهام معرفية، أو أوهام إتخاذ القرار، بنفس الطريقة. |
Onlar, başka birine ait korumalar, parçalar, kırıntılar, sadece Yanılsamalar. | Open Subtitles | إنها حِيَل دِفاعية نفسيّة تخُصّ شخصاً آخَر, قِطَع مُتناثرة, شَظايا, مُجرَّد أوهام. |
İnsanlar dünyayı gerçek hâliyle görebilse hayatlarını gerçek hâliyle görebilseler hayalle ve Yanılsamalar olmadan yani bence mümkün olduğunca çabuk ölmemek için ortaya bir tek neden bile süremezlerdi. | Open Subtitles | إذا تمكن الناس من رؤيه حقيقه العالم و رؤيه حقيقه حياتهم بدون أي احلام أو أوهام |
Kendi hüsranlarına yer açabilmek adına sahte Yanılsamalar yapma. | Open Subtitles | تحول إحباطك الخاص إلى أوهام دنيئة |
Yanılsamalar ve halüsinasyonlar bu hastalığın en belirgin işaretleri. | TED | الأوهام والهلوسة هي السمات المميزة للمرض. |
Aşk için olabilir mi? Yanılsamalar, Bay Anderson. | Open Subtitles | (أوهام يا سيَد (أندرسون أوهام الإدراك الحسَى |
Yanılsamalar. | Open Subtitles | أوهام وضلالات. |
Yanılsamalar. | Open Subtitles | أوهام وضلالات. |
Yanılsamalar. | Open Subtitles | أوهام. |
Yanılsamalar sabit, yanlış ve kanıtlanamayan inançlar; halüsinasyonlar ise hatalı duyusal deneyimler. | TED | الأوهام والمعتقدات الثابتة والكاذبة التي لا تستجيب إلى الأدلة، والهلوسة هي التجارب الحسية الكاذبة. |
Görsel Yanılsamalar gözümü kandırabilir, ama ben olmanın ne anlam ifade ettiği konusunda nasıl kandırılabilirim ki? | TED | نعم، الأوهام البصرية قد تخدع عيناي، لكن كيف يمكن خداعي بشأن كوني أنا؟ |