| Ben senin sorunu yanıtladım, şimdi de sen cevap ver... | Open Subtitles | انا أجبت عن سؤالك، لذلك يجب أن تجيب عن سؤالي. |
| Sadece bir çok soruyu yanıtladım, hepsi bu. | Open Subtitles | أجبت فقط على الكثير من الأسئلة ، وهذا كل شيء. |
| Kuşkularını ayrıntısıyla yanıtladım ama hiçbir cevap yok. | Open Subtitles | أجبت بالتفصيل على شكوكه و لكن لم يصلني رداً منه |
| Afedersin. Galiba sorunu soruyla yanıtladım. | Open Subtitles | انا اسف ،اعتقد اني اجبت سؤالك بسؤال اخر |
| yanıtladım: "ne olduğunu bilmiyorum, | Open Subtitles | فأجبته : "أنا لا أعرف ما حدث (مرت). |
| Sonra bazı e-postaları yanıtladım. Sonunda kestirmeden, alışveriş merkezinin otoparkından geçtim. | Open Subtitles | ثم أجبت على بعض الرسائل الإلكترونية أخيراً طريق مختصر من خلال موقف السيارات في المجمع التجاري |
| Eğer FBI'dan isen, sorularınızı yanıtladım ! | Open Subtitles | لو أنت من الـ " إف بى آ ى " فأنا بالفعل قد أجبت على أسئلتكم |
| Ne demek istiyorsun, bütün sorularını yanıtladım mı derken? | Open Subtitles | ماذا تعني، بأنك أجبت على كل أسئلتي؟ |
| Bütün sorularınızı yanıtladım mı dedektif? | Open Subtitles | هل أجبت عن كل أسئلتك أيها المُحقق ؟ |
| Bende "işte buna Özgür Willy diyebilirsin" diye yanıtladım. | TED | أجبت: "حسناً، أعتقد هذا ما يُسميّ ويلي الحّر (فيلم عائِلي)." |
| - Sorunu yanıtladım. | Open Subtitles | لقد أجبت على السؤال |
| Teğmeninden gelen çağrıyı yanıtladım. | Open Subtitles | أجبت على مكالمة من ضابط شرطة |
| Tüm sorularınızı yanıtladım. | Open Subtitles | لقد أجبت على جميع أسئلتكم |
| Ama ı bir soru yanıtladım. | Open Subtitles | لكني أجبت عن السؤال |
| - yanıtladım zaten. Sürekli değil. | Open Subtitles | لقد أجبت ، من وقت لأخر |
| Sorunuzu yanıtladım mı? | Open Subtitles | هل أجبت سؤالك؟ |
| - Sorularınızı yanıtladım zaten, | Open Subtitles | لقد اجبت على اسئلتكم مسبقا |
| Ben de, yanıtladım elbet | Open Subtitles | * انا, بالطبع , اجبت * |
| Ben de, yanıtladım elbet | Open Subtitles | * انا, بالطبع, اجبت. * |