O kimsenin adını telaffuz edemediği yanardağı görmek istiyorum. | Open Subtitles | أُريد رؤية البركان الذي لا يستطيع أحد نطق إسمه |
Bakın, size yardım etmeye çalışıyorum. Gerçekten. Kimse bir yanardağı durduramaz. | Open Subtitles | انظر، اريد مساعدتك فعلاً، لكن لا أنا ولا انت نستطيع وقف البركان . |
yanardağı şimdi daha iyi görebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك رؤية البركان بوضوح الآن |
(Gülüşmeler) Bu Costa Rica'daki Poás yanardağı kraterinin içini gösteriyor. | TED | (ضحك) هذا ما يبدو من داخل فُوهة بركان "بواس" بكوستاريكا. |
Erta Ale yanardağı, günümüzde dünyanın en uzun süredir aralıksız patlayan yanardağıdır. | Open Subtitles | "هذاالواحد"أرتااَليه، فيالوقتالحاضر، هو أطول بركان ثائر متصل علي الكوكب. |
Hawaii'deki Niihau Adasından yeni haberler alıyoruz... okyanustan yükselen bir yanardağı halkasının ... hava trafiğini ve yerel halkı tehlikeye attığı yerden... 3 saat içinde Pompeii yok olacak. | Open Subtitles | تردنا الآن تقارير من نيهاو هاواي, حيث ان مجموعة من البراكين ظهرت في المحيط, تهدد حركة الملاحة الجوية واهالي المنطقة... |
Bu yanardağı bir suçlu değil. Hiçkimseyi incitmedi. | Open Subtitles | فهذه الحمم البركانية ليست مجرمة وهي لم تؤذ أي شخص |
Kral Kamehamayhem'in yanardağı patlatmasından beri oraya gitmedik. | Open Subtitles | لم نذهب الى هاواي منذ أن أخمد الملك (كميمي) ذلك البركان |
Spock! Buraya gelin, yanardağı söndürün ve buradan gidelim! | Open Subtitles | سبوك) ، البركان يثور) لنرحل من هنا |
Vezüv yanardağı ile doruğa burada ulaştı. | Open Subtitles | توّجَ البركان |
Sonra ben yanardağı yaptım. | Open Subtitles | (لذا صنعتُ فيسوفيوس(البركان |
Adanın yanardağı uyanıyordu. | Open Subtitles | بركان الجزيرة استيقظ من جديد |
Vesuvius yanardağı patladığında volkanik küller, insanların işini o kadar hızlı bitirdi ki ölüm anında ne yapıyorlarsa oldukları gibi kaldılar. | Open Subtitles | عندما انفجر بركان (فيسوفيس) انهالت الحمم البركانية على الناس بسرعة شديدة حتى أنهم بقوا على الوضع الذي كانوا عليه عند وفاتهم |
Şu anda dünyanın en büyük yanardağı olan Big Horn Dağı kenarının zirvesinde duruyorum. | Open Subtitles | ...أنا أقف هنا على أعلى نقطة فيما يسمونه حافة العالم... "أكبر فوهة بركان في جبل "بيج هورن |
Jakuzi, arka bahçe hatta vezüv yanardağı bile... bu çaylak projesinde üretilmiştir. | Open Subtitles | الحمام الحارّ، الشرفة الخلفية، حتى البراكين. هذهـ كُلّها بُنِيت بواسطة أصنافِ من الوعودِ (المتعهدين) السابقين |
Birçok Endonezya yanardağı, hatta Timor gibi adalar su yüzeyine çıkmıştır. | Open Subtitles | قد أجبرت العديد من البراكين في أندونيسيا ، حتى جزر كاملة (مثل الـ (تيمور |
Paldır küldür içeri girdin, benden Krakatoa için bir yanardağı ferahlatma fonuna yardım etmemi istedin. | Open Subtitles | كنت في أول موعد لي مع (إلين) جئت مندفعاً إلى هنا، طالباً مني التبرّع بالمال... إلى صندوق إغاثة البراكين... |