Bir yanda, iş yerinde çocuk yuvalarının olması harika ve parlak bir fikir. | TED | من ناحية تضع ميزه رعاية الأطفال في مكان العمل وهو أمرٌ رائع ومستنير. |
Cinsel kimlik bir spektrumdur, bir yanda erkeklik diğer yanda ise dişilik vardır. | TED | الهوية الجنسية هي طائفة مع الذكورية من ناحية والأنوثة هنا من ناحية أخرى. |
yanda oturan sürtüğü dava etmişyim, o da davayı batırdı, ben de ona ödeme yapmayı reddettim. | Open Subtitles | أَقاضي الكلبةَ في البيت المجاور لقد أفسد القضية لقد رفضت أن أدفع له |
diğer yanda, derin bir ataerkilliğin hakim olduğu bir toplum ve erkek-kadın önceliğini tehdit eden herhangi bir şeyi reddediyor. | TED | من جهة أخرى، يعتبر مجتمعا بنظام أبوي صارم. يرفض أي شيء قد يهدد النظام المتبع بين الذكر والأنثى. |
Diğer yanda, karına karşı bağlılığın çok çok dokunaklı. | Open Subtitles | من الناحية الأخرى ، إن ولاءك لزوجتك قد أثر في بحق سأتولى قضيتها |
Muhtemelen bu odadaki çoğu kişi savaşta o ya da bu yanda çarpışmıştır. | Open Subtitles | سُحقاً , مُعظمنا هُنا في هذه الغُرفة قاتلَ في الحرب على أي الجانبين |
Bir yanda senin gülünç bekaretin, diğer yandaysa benim şaşırtıcı sayıdaki cinsel başarım. | Open Subtitles | بدليل بكارتك المثيرة للشفقة من ناحية، والعدد الهائل لفتوحاتي الجنسية من ناحية أخرى |
Diğer yanda, tam bir kabus oluveriyor; lanet ofisinizde daha fazla çalışacağınız anlamına geliyor. | TED | من ناحية أخرى , انه كابوس يعني فقط أن تقضي المزيد من الوقت في المكتب الدموي. |
Diğer yanda ise dünyanın ilk web gezginini yazan Marc Andereesen var. | TED | ومن ناحية أخرى، هناك مارك أندريسن الذي صمم أول متصفح للشبكة العنكبوتية العالمية. |
Bir yanda korku ve ilgisizlik, öbür yanda coşku ve mizah ve bu ikisinin arasındaki dinamikler. | TED | هي القوى الحركية بين الخوف و اللا مبالاة من ناحية و الحماسة و الفكاهة من ناحية أخرى. |
Hemen yanda çalışma yapıyoruz da ana boruyu kestik. | Open Subtitles | نحن نعمل عند البيت المجاور و شقينا انبوب رئيسي |
Hemen yanda Tayland yemeği yapan bir yer vardı. | Open Subtitles | لقد لمحتُ مطعمٌ تايلندي بالمبنى المجاور. |
Zaten hemen yanda oturuyor. Televizyon başında pinekliyordur. | Open Subtitles | نعم إنه في البيت المجاور من المحتمل أنه يشاهد التلفاز . |
Bir yanda hastanemiz, onun ve iki önemli doktorunun ünü ve etkinliği. | Open Subtitles | سمعة مستشفانا وفاعليتها وفاعلية طبيبين من أهم أطبائها من جهة |
- Şirket avukatı olan yeni kız arkadaşın bir yanda savunma avukatı diğer yanında, Haftasonun ağzına kadar dolu olmalı. | Open Subtitles | المحامية المتعاونة من جهة و محامية الدفاع من جهة أخرى أعتقد بأن عطلتك لابد أن تكون زاحمة |
Diğer yanda, eğer bilgiye sahip olanlar sadece onlarsa sızdıran kişi burada olmalı. | Open Subtitles | من جهة أخرى ، إذا كانوا هم الوحيدين الذين لديهم المعلومة فلابدّ من التسريب ان يكون هنا. |
Sen, Chris, diğer yanda, zekisin, kabiliyetlisin, | Open Subtitles | أنت يا كريس.. من الناحية الاخرى موهوب وذكي |
O da benim hayatımı yaşasaydı görürdüm. Bir yanda oğlun karanlık tarafa geçiyor,... ..diğer tarafta olağanüstü yeteneklere sahip bir kadın. | Open Subtitles | هو يحب أن يكون لديه مثل هذه الحياة الرائعة ومن الناحية الأخرى إبنه على الجانب الظلام |
Diğer yanda, 20 yıldır ilk kez dua ediyorum... | Open Subtitles | من الناحية الاخرى ما هي احتمالات انه في اول مرة اصلي منذ 20 عاما |
Kaptan, sonarda 2 destroyer var. Her iki yanda 5,000 yardada. | Open Subtitles | كابتن , لدي مدمرتان علي بعد 5000 قدم , من الجانبين |
Ama öte yanda, şehrimi uzaylılardan ve zarar verebilecek kişilerden korumak için üvey ablamla DEO için çalışıyorum. | Open Subtitles | لكن سرًا، أعمل مع أختي بالتبني في إدارة عمليات الخوارق لحماية مدينتي من الفضائيين وأي شخص آخر يقصد أذىً |
O bir kaç kapı yanda. | Open Subtitles | أظن أنها بابين أسفل هذا. |
Birisi saçını yanda tutmazsa başını kütüğe koymayacağını söylüyor. | Open Subtitles | {\pos(190,200)}يقول أنه لن يضع رأسه على المنصة حتى يمسك أحد بشعره. |