"yanda" - Translation from Turkish to Arabic

    • ناحية
        
    • المجاور
        
    • جهة
        
    • الناحية
        
    • الجانبين
        
    • إدارة عمليات
        
    • بابين
        
    • المنصة حتى
        
    Bir yanda, iş yerinde çocuk yuvalarının olması harika ve parlak bir fikir. TED من ناحية تضع ميزه رعاية الأطفال في مكان العمل وهو أمرٌ رائع ومستنير.
    Cinsel kimlik bir spektrumdur, bir yanda erkeklik diğer yanda ise dişilik vardır. TED الهوية الجنسية هي طائفة مع الذكورية من ناحية والأنوثة هنا من ناحية أخرى.
    yanda oturan sürtüğü dava etmişyim, o da davayı batırdı, ben de ona ödeme yapmayı reddettim. Open Subtitles أَقاضي الكلبةَ في البيت المجاور لقد أفسد القضية لقد رفضت أن أدفع له
    diğer yanda, derin bir ataerkilliğin hakim olduğu bir toplum ve erkek-kadın önceliğini tehdit eden herhangi bir şeyi reddediyor. TED من جهة أخرى، يعتبر مجتمعا بنظام أبوي صارم. يرفض أي شيء قد يهدد النظام المتبع بين الذكر والأنثى.
    Diğer yanda, karına karşı bağlılığın çok çok dokunaklı. Open Subtitles من الناحية الأخرى ، إن ولاءك لزوجتك قد أثر في بحق سأتولى قضيتها
    Muhtemelen bu odadaki çoğu kişi savaşta o ya da bu yanda çarpışmıştır. Open Subtitles سُحقاً , مُعظمنا هُنا في هذه الغُرفة قاتلَ في الحرب على أي الجانبين
    Bir yanda senin gülünç bekaretin, diğer yandaysa benim şaşırtıcı sayıdaki cinsel başarım. Open Subtitles بدليل بكارتك المثيرة للشفقة من ناحية، والعدد الهائل لفتوحاتي الجنسية من ناحية أخرى
    Diğer yanda, tam bir kabus oluveriyor; lanet ofisinizde daha fazla çalışacağınız anlamına geliyor. TED من ناحية أخرى , انه كابوس يعني فقط أن تقضي المزيد من الوقت في المكتب الدموي.
    Diğer yanda ise dünyanın ilk web gezginini yazan Marc Andereesen var. TED ومن ناحية أخرى، هناك مارك أندريسن الذي صمم أول متصفح للشبكة العنكبوتية العالمية.
    Bir yanda korku ve ilgisizlik, öbür yanda coşku ve mizah ve bu ikisinin arasındaki dinamikler. TED هي القوى الحركية بين الخوف و اللا مبالاة من ناحية و الحماسة و الفكاهة من ناحية أخرى.
    Hemen yanda çalışma yapıyoruz da ana boruyu kestik. Open Subtitles نحن نعمل عند البيت المجاور و شقينا انبوب رئيسي
    Hemen yanda Tayland yemeği yapan bir yer vardı. Open Subtitles لقد لمحتُ مطعمٌ تايلندي بالمبنى المجاور.
    Zaten hemen yanda oturuyor. Televizyon başında pinekliyordur. Open Subtitles نعم إنه في البيت المجاور من المحتمل أنه يشاهد التلفاز .
    Bir yanda hastanemiz, onun ve iki önemli doktorunun ünü ve etkinliği. Open Subtitles سمعة مستشفانا وفاعليتها وفاعلية طبيبين من أهم أطبائها من جهة
    - Şirket avukatı olan yeni kız arkadaşın bir yanda savunma avukatı diğer yanında, Haftasonun ağzına kadar dolu olmalı. Open Subtitles المحامية المتعاونة من جهة و محامية الدفاع من جهة أخرى أعتقد بأن عطلتك لابد أن تكون زاحمة
    Diğer yanda, eğer bilgiye sahip olanlar sadece onlarsa sızdıran kişi burada olmalı. Open Subtitles من جهة أخرى ، إذا كانوا هم الوحيدين الذين لديهم المعلومة فلابدّ من التسريب ان يكون هنا.
    Sen, Chris, diğer yanda, zekisin, kabiliyetlisin, Open Subtitles أنت يا كريس.. من الناحية الاخرى موهوب وذكي
    O da benim hayatımı yaşasaydı görürdüm. Bir yanda oğlun karanlık tarafa geçiyor,... ..diğer tarafta olağanüstü yeteneklere sahip bir kadın. Open Subtitles هو يحب أن يكون لديه مثل هذه الحياة الرائعة ومن الناحية الأخرى إبنه على الجانب الظلام
    Diğer yanda, 20 yıldır ilk kez dua ediyorum... Open Subtitles من الناحية الاخرى ما هي احتمالات انه في اول مرة اصلي منذ 20 عاما
    Kaptan, sonarda 2 destroyer var. Her iki yanda 5,000 yardada. Open Subtitles كابتن , لدي مدمرتان علي بعد 5000 قدم , من الجانبين
    Ama öte yanda, şehrimi uzaylılardan ve zarar verebilecek kişilerden korumak için üvey ablamla DEO için çalışıyorum. Open Subtitles لكن سرًا، أعمل مع أختي بالتبني في إدارة عمليات الخوارق لحماية مدينتي من الفضائيين وأي شخص آخر يقصد أذىً
    O bir kaç kapı yanda. Open Subtitles أظن أنها بابين أسفل هذا.
    Birisi saçını yanda tutmazsa başını kütüğe koymayacağını söylüyor. Open Subtitles {\pos(190,200)}يقول أنه لن يضع رأسه على المنصة حتى يمسك أحد بشعره.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more