Sürekli olarak değil. Daha çok ceza gibi. Yani umarım. | Open Subtitles | ليس بشكل دائم لكن لبعض الوقت، كما آمل |
Yani, umarım. | Open Subtitles | كما آمل. |
Yani umarım. | Open Subtitles | كما آمل. |
Martin gösteriye Christie ve benimle geliyor Yani umarım yarın geceye kadar onun hakkındaki şu "tam bir iğrenç" nitelemenden kurtulursun. | Open Subtitles | مارتن سيأتي معي للعرض معي و مع كريستي لذا آمل أن تتجاوزي كم هو مغرور مع حلول ليلة الغد |
Diğer taraftan bir şeyler icat etmiş olabileceğini düşündüm Yani umarım bize bir şeyler kazandırır. | Open Subtitles | ظننت أنه سيكون يخترع الأمور في الحياة الاخرة لذا آمل أن يجلب شيئا لنا |
Yani umarım. | Open Subtitles | كما آمل. |
Yerliler yıllar boyunca kökü sarhoş olmak için kullandılar Yani umarım bir leoparı yere sermeye yeter. | Open Subtitles | المحليين اعتادوا أن يستخدموا الجذور لمئات السنين كي يثملوا لذا آمل أن يكون كافيًا ليوقع بفهد |
Yani umarım benimle evde kalıp bir kahve içmek istediğin tek günde dışarı çıkmamı umarım affedersin. | Open Subtitles | لذا آمل أن تسامحني إن كان في اليوم الوحيد في حياته الذي أراد فيه أن يكون معي ويتناول القهوة اخترت أن أخرج |
Yani, umarım hala arkadaşızdır. | Open Subtitles | لذا آمل أن نكون أصدقاء الآن |