"yankılanıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • صدى
        
    • يتردد
        
    • تتردد
        
    • يتردّد
        
    • صداه
        
    Kayalardan birinde yankılanıyor olabilir. Open Subtitles .تبدو معدنيه ممكن ان يكون صدى احدى الصخور
    Şarkı, kristallerin içinde yankılanıyor. Open Subtitles حسن ؟ حسناً، صدى الغناء يتردد عبر البلورات
    - Sesin yankılanıyor. Kapalı alandasın. Open Subtitles اسمع صدى صوتك لذا فانا متيقنة من انك داخل بيتا ما
    Sesi, buz kristalleriyle çok iyi yankılanıyor. Open Subtitles فصدى صوتها يتردد بشكل مثالي عبر بلورات الثلج
    Ama o siste nefes aldığımdan beri sesi kafamda yankılanıyor. Open Subtitles لكن كلماتها تتردد في عقلي منذ أن تنفست ذلك الضباب
    Kafamın içinde belli belirsiz bir ses yankılanıyor hala. Open Subtitles الصوت البعيد مازال يتردّد في رأسي
    Bir saldırı çağrısı gecenin sessizliğinde yankılanıyor. Open Subtitles نُداء للقتال، يدُب صداه خلال الليل.
    Buranın havası... burada ki binalar bir kelime ile yankılanıyor Open Subtitles والمبانى تسمع منها صدى صوت كلمة الحب
    Körfez, gizemli bir şarkıyla yankılanıyor. Open Subtitles يتردّد صدى صوت أغنية غامضة نحو الدّاخل
    Müzik buz kristallerinde yankılanıyor. Open Subtitles يتردد صدى النغمات عبر بلورات الثلج
    Kendine inan hayatım. Sesin yankılanıyor. Open Subtitles تحلي بالأيمان , عزيزتي صوتك صدى
    Doktor Campbell'ın mesajı dünya üzerinde gittikçe büyüyen sayıda ilgili insanın kulaklarında yankılanıyor. Open Subtitles يتردد صدى رسالة (الطبيب (كامبل مع الأرقام المتزايدة من الناس المهتمّين
    Borazan sesleri yankılanıyor silah atışları Open Subtitles صوت الابواق صدى السلاح,
    Verimli tepeler yankılanıyor Open Subtitles صدى التلال الوفير.
    Verimli tepeler yankılanıyor Open Subtitles صدى التلال الوفير.
    Politik görüşlerini bir tarafa bırakırsan sesi bedeninde adeta yankılanıyor gibiydi. Open Subtitles (إلى (روش ليمباو أنا لا أتّفق مع سياساته لكنّ جسده غرفة صدى طبيعية
    Ama ismi yeraltı dünyasında sürekli yankılanıyor. Open Subtitles واسمه كان يتردد فى انحاء عالم الجريمة.
    Biliyor musun, bazı kelimeler ve cümleler beynimde yankılanıyor. Open Subtitles أتدري أمراً؟ كلمات وعبارات معينة تتردد على تفكيري.
    Bu adamın adı hâlâ bu duvarlarda yankılanıyor. Open Subtitles مازال أصداؤه تتردد بين أرجاء تلك الجدران
    Gece olurken, bir savaş çağrısı yankılanıyor. Open Subtitles نُداء للقتال، يدُب صداه خلال الليل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more