| Bu çok albenili bir mesajdır, çünkü belirlemenin yanlış bir tarafı yoktur; aslında çok tatmin edicidir. | TED | وهذه رسالة رائعة، لأنه لا يوجد عيب في القياس فهو في الواقع مُرضٍ. |
| Fırsatçı biri olmanın yanlış bir tarafı yok. Hatta, hayran kaldığım bir özelliktir. | Open Subtitles | لا عيب في الانتهازية إنها سمة أعبدها حتى |
| Parasını istemenin yanlış bir tarafı yok. | Open Subtitles | لا عيب في طلب المساهمة من الناس |
| Evin Noel ruhunu yansıtacak biçimde dekore edilmesinin yanlış bir tarafı yok. | Open Subtitles | ليس هناك خطب في أن تقوم بوضع ديكور في منزلك لإضهار روح الأعياد |
| Özür dilerim ama mutlu olmanın yanlış bir tarafı mı var Dr. Sweets? | Open Subtitles | آسفة، هل هناك خطب في أن يكون الشخص سعيداً يا د. |
| Bak Pino, bu itibarlı bir iş, yanlış bir tarafı yok. | Open Subtitles | انصت (بينو)، هذا عمل مرموق ولا عيب في ذلك |
| Yakame söylemenin yanlış bir tarafı yok. | Open Subtitles | لا عيب في طلب المعكرونة |
| Bunun yanlış bir tarafı olduğunu söylemiyorum. | Open Subtitles | مع انه لا يوجد عيب في هذا |
| Hadi ama bunu yapmanın yanlış bir tarafı yok. Pekâlâ. | Open Subtitles | حسنا ، هيا لا عيب في فعل هذا |
| Basit bir adam olmanın yanlış bir tarafı yok. | Open Subtitles | لا عيب في أن تكون رجل عادي |
| Bak, bunun yanlış bir tarafı yok. | Open Subtitles | اسمع، ليس هناك عيب في ذلك. |
| Bunun yanlış bir tarafı yok. | Open Subtitles | لا عيب في ذلك |
| Bunun yanlış bir tarafı yok ki. | Open Subtitles | لا عيب في هذا |
| Hayattaki güzel şeylerle eğlenmenin yanlış bir tarafı yok Peter. | Open Subtitles | ليس هناك خطب في التمتع (بالاشياء الجيدة في الحياة، (بيتر |