"yanmıştı" - Translation from Turkish to Arabic

    • احترق
        
    • إحترق
        
    • احترقت
        
    • محترق
        
    • محترقاً
        
    • محترقة
        
    • محروقه
        
    • احترقوا
        
    • أُحرقَ
        
    • حُرق
        
    Nehir çok kirliydi. Aslına bakarsan bir keresinde yanmıştı bile. Open Subtitles أتعلمين , ذلك النهر لشدة تلوّثه قد احترق احدى المرات
    Oysa o iskele yıllar önce yanmıştı. Open Subtitles لكن فى الحقيقه الجسر القديم احترق منذ عدة سنوات
    Evet, beni takip ediyorlardı büyük şehirlerin sonuncusuda yanmıştı. Open Subtitles نعم، هم تعقّبوني بعد الأخيرين المدن العظيمة إحترق.
    Birkaç yıl önce, kilise yanmıştı ve zehirli maddeler olduğunu fark ettiler. Open Subtitles منذ عدة سنوات احترقت كنيسة صغيرة و اكتشف أعضاء الغرفة التجارية بعض المواد السامة
    Öbür gün o çocuğu gördüm. Feci şekilde yanmıştı. Open Subtitles رأيت ذاك الفتى في يوم ما . لقد كان محترق بشكلٍ فظيع
    Feci şekilde yanmıştı. Open Subtitles وكان جسده محترقاً بشده لدرجة ... أنه عندما سحبناه من الماء
    Vücut yanmıştı. Kimliği diş kayıtlarından saptandı. Open Subtitles الجثة كانت محترقة لدرجة عدم التعرف وتم التعرف عليه من خلال سجلات الاسنان
    Kalıntılar DNA alınmayacak kadar yanmıştı. Open Subtitles البقايا كانت محروقه جداً بالنسبه لفحص الدي إن إيه
    4 asır önce 32 km içindeki tüm vampirler yanmıştı! Open Subtitles كل مصاصي الدماء ضمن عشرين ميلا احترقوا!
    Araba patlamış, adam tanınmayacak derecede yanmıştı. Open Subtitles السيارة إنفجرتْ، هو أُحرقَ ما بعد إعترافِ.
    Hayır, uçaktaki her şey yanmıştı, buna karşın kemikler yanmamıştı. Open Subtitles كلا, كل شيء على الطائرة قد احترق تلك لم تمسها النار
    Bir kişi kurtuldu ama vücudunun sağ yanı komple yanmıştı. Open Subtitles ونجى شخص واحد باستثناء جانبه الأيمن, فقد احترق
    Beni şeylerden hatırlayabilirsin geçen gün olan parti mesela, ...ev yanmıştı hani, ...ve mağaza. Open Subtitles أنتِ قد تتذكريني من عدة أشياء مثل الحفلة في اليوم السابق حيث المنزل احترق
    Vücudunun yüzde doksanı yanmıştı. Open Subtitles احترق 95? من جسمه، جميعها التئمت
    Orası 1956'da yanmıştı. Open Subtitles حسناً، كما تعلمون، ذلك المكان إحترق تماماً في عام 1956
    Ama her şey hem de her şey yanmıştı. Open Subtitles لأتواصل معهم لكن كل شيء... كل شيء قد إحترق
    Ayak feci şekilde yanmıştı ama hızla iyileşiverdi, çok hızlı. Open Subtitles احترقت الرأس بشكل كبير و شفيت بسرعة جداً
    Ampuleri geçen ay yanmıştı. Open Subtitles مصابيحها احترقت قبل شهر
    Yatırımcılarından biri olarak geçiş şefliğini öneririm, çünkü etler çok pişmiş ve şeftaliler yanmıştı. Open Subtitles حسنًا بما أني أحد من مستثمرينكِ أوصيكِ بتغيير الطهاة لأن اللحم كان مطهي للغاية والخوخ كان محترق
    - Game Day yanmıştı adamım. Open Subtitles -مركز الألعاب محترق يا رجل. -أجل هذا صحيح.
    Her yeri yanmıştı ve şok içindeydi. Open Subtitles لقد كان محترقاً كلياً . وفي صدمة
    Hatırlasana, kazada zaten tamamen yanmıştı. Open Subtitles أتكرين أنها كانت محترقة بشدة جراء الإنفجار.
    Bir uyku tulumuna sarılmış ve yanmıştı. Open Subtitles وجد ملفوفه و محروقه
    Herkes yanmıştı. Open Subtitles {\pos(190,230)} احترقوا جميعًا.
    O ilk hafta soluk borum tamamen yanmıştı. Open Subtitles خطي الجوي أُحرقَ كلياً ذلك الإسبوعِ الأولِ،
    Ben çocukken, en yakın arkadaşımın evi yanmıştı. Open Subtitles عندما كنت صغيرا منزل أعز أصدقائي حُرق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more