"yansımasıdır" - Translation from Turkish to Arabic

    • انعكاس
        
    • إنعكاس
        
    • انعكاساً
        
    • أنعكاس
        
    Belki de toplumun ne istediğini anlamak için bir anket düzenlemeliyiz, çünkü nihayetinde, düzenlemeler ve yasalar toplumsal değerlerin bir yansımasıdır. TED حسنا، ربما علينا إجراء استقصاء لنعرف ما الذي يريده المجتمع، لأنه في النهاية، القوانين هي انعكاس للقيم المجتمعية.
    Bir maskeye baktığınızda gördüğünüz, bir karakterin yansımasıdır. TED عندما تنظر إلى القناع، فإنّ ما تراه عبارة عن انعكاس شخصيّة معينة.
    ruhunun gerçek yansımasıdır, bu yüzden onları kırmak uğursuzluk getirir. Open Subtitles أنها إنعكاس حقيقي لروحك لهذا كسرها يجلب سوء الحظ
    Verdiğin kararlar ve onu takip eden eylemler kim olduğunun bir yansımasıdır. Open Subtitles القرارات التي تقررها والأفعال التي تمتثلُ لها هو إنعكاس لماهيتك.
    OpalIşıma Warren'ın iyi yanını, ve KötüNiyetli de onun karanlık, seks eğilimli yanının yansımasıdır. Open Subtitles إن شخصية البريق تظهر الطبيعة الجيدة في وارن و شخصية الملتوي كانت انعكاساً لنزواته الجنسية السوداء
    İyi su her zaman bir yansımasıdır kaynak tarihinin. Open Subtitles بئر الماء هو دائما أنعكاس لتاريخ مصدره
    Ve rüyalar bizim bilinçaltımızda nelerin olduğunu bir yansımasıdır. Open Subtitles والأحلام هي مجرد انعكاس عم الذي يحصل في اللا وعي.
    Bu şarkıyı biliyorum ve gerçekten David Bowie'nin kendi dehasına bir övgüdür. Ayrıca bence, kainatı keşfeden makineler olmadığımız gerçeğinin bir yansımasıdır. Biz insanız ve adapte olabilme kabiliyetimizi, anlama kabiliyetimizi ve kendi öz algımızı yeni bir yere getiriyoruz. TED أنا أعرف هذه الاغنية، وبالحقيقة إنها تنسب للعبقري ديفيد بويي بنفسه، ولكنها أيضا كما أعتقد، انعكاس لحقيقة أننا لسنا آلات تكتشف الكون، نحن بشر، ونحن نأخذ القدرة على التأقلم والقدرة على الفهم والقدرة على أخذ إدراكنا الحسي لأماكن جديدة.
    Düşler bilinçli gerçeğin bir yansımasıdır. Open Subtitles الأحلام هي انعكاس من واقعك واعية.
    Ve sürdürülebilirlik ile ilgili olarak karşılaştığımız büyüyerek artan problemler aslında kentleşmenin bütün dünyada katlanarak artmasının bir yansımasıdır. TED و تسونامي المشاكل التي نشعر أننا نواجهها فيما يخص أسئلة الإستدامة ، هي في الحقيقة انعكاس للزيادة الأسية للتمدن في عالمنا .
    Sanat da toplumun bir yansımasıdır. Open Subtitles والفن قد يكون انعكاس للمجتمع.
    Pembe, korkularının bir yansımasıdır. Open Subtitles كولابو إنعكاس خوفِكَ.
    Evlat, babasının yansımasıdır. Open Subtitles إن الابن لهو إنعكاس عن الأب
    Benim ailemde olanlar İspanyol ailelerinde olanların ancak zayıf bir yansımasıdır. Open Subtitles "ما يحدث في عائلتي... "... ربما كان انعكاساً شاحباً لما يحدث الآن..."
    Sürülerimiz liderliğimizin bir yansımasıdır. Open Subtitles قطعاننا أنعكاس لسلطتنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more