| Bu yansımayı gerçekleştirmek için önce biyolojik uzvumun matematik bir modelini geliştirdik. | TED | ولتحقيق هذا الانعكاس في الأول طورنا نموذج حسابي لطرفي الحيوي |
| Yere bakarken üzerindeki yansımayı fark ettim. | Open Subtitles | نظرت إلى الأسفل ظانةً أنني قادرة على رؤية الانعكاس. |
| Gözündeki yansımayı büyültüyorum. | Open Subtitles | إذاً أنا أقوم بتوسيع الانعكاس الذي في عينيها |
| Birdenbire bu diyafram bıçakları hiçbir şeyin yapmayacağı şekilde o yansımayı ortaya çıkarıyor. | TED | فجأة، تلك الشفرات البؤرية تبرز من خلال ذلك الإنعكاس بطريقة لم يفعلها شيء آخر. |
| yansımayı gördükten sonra arabanın camı kırıldı dediniz. | Open Subtitles | قلت نافذة السيارة حطّمت بعد أن رأى الإنعكاس. |
| Modern Amerikan halkının ihtiyacı olan seçilmiş en iyi yansımayı ve atalarımızın ruhunu koruyabilmek için onaylanmış birini ve bu arada vatandaşlarımızı silah şiddetinden en iyi şekilde koruyabilecek birini mi? | Open Subtitles | من انتخبنا لاجل أفضل انعكاس لحاجات المجتمع الامريكي الحديث الذي صوت ليحمي روح آبائنا المؤسسين |
| Pencerelerden ışık saçan güneş ışığını da yakalamak istedim çünkü yukarıdan bakıldığında yansımayı önler. | Open Subtitles | ثم وددت إظهار انبعاث آشعة الشمس عبر النوافذ لأنّه يطمس انعكاس الرائي الذي يرنو للأسفل إليهم. |
| yansımayı ayırdım ve sonra yolcunun yüzünün görüntüsünü iyileştirdim. | Open Subtitles | حسنا,لقد قمت بازاله الانعكاس وقمت بتحسين وجه الراكب |
| Doğru algoritma kombinasyonlarını kullanarak... gözdeki yansımayı biraz daha arttırabilirsem... | Open Subtitles | حسناً,ربما... إذا حسنت الانعكاس في عينها مع التركيبة الصحيحة من الخوارزميات |
| Farklı objeler kullanarak, yansımayı bozuyor. | Open Subtitles | وباستخدام أشياء متعددة , يدمر الانعكاس |
| - Başka nereden en iyi yansımayı alırsın? | Open Subtitles | -في أي مكان آخر قد تجد الانعكاس الكامل ؟ |
| yansımayı görüyor musun? | Open Subtitles | انظر الى الانعكاس |
| - Aynadaki yansımayı mı? | Open Subtitles | الانعكاس في المرآة؟ |
| yansımayı aradan kaldır. | Open Subtitles | نق بعض من ذلك الانعكاس |
| Işıl ışıl sabah güneşi, yansımayı net bir şekilde görmemi sağla. | Open Subtitles | إنها مصابيح صباح رائعة أشاهد الإنعكاس بوضوح |
| Ve üstüne çarpan tüm ışıkları takip ettim, aynı pozisyonda ışık tuttum, aynı yansımayı elde ettim -- bu derece detayı ile çalıştım. | TED | وكنت أتبع كل تغيرات الإضاءة في هذا الشئ، والتأكد من أنني أحمل الضوء بنفس الوضعية، وأحصل على نفس الإنعكاس عليه -- ذلك هو مستوى التفصيل الذي كنت بصدده في هذا الشئ. |
| Kenar belirleme operasyonunu uygularsam yansımayı kaldırır... görüntüsünü çıkarabilirim. | Open Subtitles | من عزل الإنعكاس وإخراج شكله |
| yansımayı görüyor musun? | Open Subtitles | هل ترين ذلك الإنعكاس ؟ |
| alnınıza geçirir ve böylece hayvanın gözündeki yansımayı görürsünüz. Gece dışarı çıkarsanız feneri açarsınız ve hayvanlar parlayıverirler. | TED | تشده على جبهتك لتتمكن من رؤية انعكاس الضوء في أعين الحيوان, لذلك إذا خرجت في الليل وأشعلت الأضواء, الحيوانات ستكون واضحة |
| Araba camındaki bir yansımayı netleştiriyorum. | Open Subtitles | اعمل على توضيح انعكاس على نافذة السيارة |