"yapıştı" - Translation from Turkish to Arabic

• علقت
• ملتصقة
• التصق
• إلتصق
• ملتصقه
• تلتصق
• يلتصق
• ألتصقت

Taşaklarına bir sülük yapıştı, o da bayıldı.
لقد علقت دودة على منطقته الحساسة وغاب عن الوعي

Bir keresinde dudağım bir mağazanın vitrinindeki elektirikli süpürgeye yapıştı.
في إحدى المرات علقت شفتي في مكنسة كهربائية في أحد المتاجر.

Ve kamera acaba sevgilimin suratına mı yapıştı diye merak etmiyor değilim. Scranton.
وأتسائل لماذا يضع صديقي كاميرا ملتصقة على وجهه

Koltukta sakız varmış eteğime yapıştı.
يوجد علك لعى المقعد لقد التصق على تنورة العمل

Ayrıca bu kutu şişko kafama yapıştı.
بالإضافة إلى أن هذا الصندوق قد إلتصق برأسي السمين

- Harikaydı. - Kaltağın saçına ciklet yapıştı.
هذه العاهرة المتوتّرة لديها لبانه ملتصقه بشعرها.

Ama sanki bu kadın bana öyle bir yapıştı ki ondan kurtulamıyorum.
تبدو أن هذه المرأة تلتصق بي عندما أتي ونتحدث

O yaşlı puştlar bize bir kez sülük gibi yapıştı mı kendimize bir dakika bile ayıramayız.
لن نجد دقيقة لأنفسنا حالما يلتصق بنا هؤلاء الأوغاد كالعوالق

Birazı çizmeme yapıştı.
لكن المواد ناعمة لقد علقت في حذائي

Bir takma isim, yapıştı kaldı. Gemim düştü ve ben lanet !
إنه اسم مستعار، علقت به تحطمت سفينتي الفضائية و...

Evet. Bir takma isim, üzerime yapıştı.
إنه اسم مستعار، علقت به تحطمت سفينتي الفضائية و...

Mektup kutusu elime yapıştı!
لأنك صرخت بوجهي - لقد علقت بصندوق البريد -

Geçen hafta bir ısırma oyuncağı kıçıma yapıştı, şimdi de bu mu?
حسنا الاسبوع الماضي كانت كعكة للاسنان ملتصقة بمؤخرتي والآن هذه؟

O dakikadan sonra da, kaybolmuş bir köpek yavrusu gibi yapıştı sana.
أصبحت ملتصقة بك مثل الجرو التائه

Oh yo şimdide bir diş fırçası yapıştı bana.
الآن فرشاة الأسنان ملتصقة هناك

Tombul bir çocuktu, Googie lakabıydı ve yapıştı kaldı.
لقد كان بصغره سميناً .. لذلك هذا كان لقبه .. لقد التصق به

Olamaz! Kağıt bardak elime yapıştı!
تبا , لقد التصق الكأس بي

O nedenle arkadaşlarımdan birisi bana loko-motif demeye başladı. Lokomotif. Ve bu ad bana yapıştı.
"فدعاني أحد زملائي "لوكوموتيف و إلتصق الإسم بي

Dilim damağıma yapıştı.
لساني إلتصق بفكي

Buraya geldiğinden beri de anneme sinek kağıdı gibi yapıştı.
وهي ملتصقه بأمي مثل الذبابه الورقيه منذ الحظه التي جاءت فيها الى هنا

- Al hadi! - Eline yapıştı. - İyi misin?
فقط خذيها انها ملتصقه بيدك انت على مايرام؟

Çarşaflar sırtıma yapıştı.
الشراشف بدأت تلتصق بظهري

Elbisem derime yapıştı sanki.
فستاني يلتصق بجلدي.

Sıcaklık 0'ın altında. soğuktan taşaklarım koltuğa yapıştı.
. إنها تحت الصفر , يا رجل . مؤخرتي ألتصقت بالكرسي