"yapılacak doğru" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصحيح لفعله
        
    • الفعل الصواب
        
    • العمل الصائب
        
    • الصحيح الذي
        
    • الصحيح لتفعله
        
    • الصحيح لفعلة
        
    • من الصواب
        
    • الصحيح للقيام
        
    • الصواب لفعله
        
    • التصرف الصائب
        
    • الأمر الصواب
        
    • الفعل الصحيح
        
    • العمل المناسب
        
    Ayrıca, takımımın çok zeki bir üyesi bana bunun yapılacak doğru şey olduğunu gösterdi. Open Subtitles بالاضافة , الى ان عضو ذكي في فريقي اشار الي بأن هذا هو الشيء الصحيح لفعله
    yapılacak doğru şeymiş gibi gözüküyordu. Sarhoştum, biliyorsun. Open Subtitles كان يبدو لى الشئ الصحيح لفعله , لقد كنت ثمل كما تعلم
    yapılacak doğru şeymiş gibi gözüküyordu. Sarhoştum, biliyorsun. Open Subtitles كان يبدو لى الشئ الصحيح لفعله , لقد كنت ثمل كما تعلم
    Ama arkadaşlarım ve ailem, benim bundan daha iyi birisi olduğumu bana hatırlattı ve yapılacak doğru şey seni buraya çekmekti, öldürmek değil. Open Subtitles .. عائلتي أخبروني انني أفضل من هذا وانه الفعل الصواب الذي يجب ان أفعله
    Bana güvenin, Başkan Hanım, yapılacak doğru şey bu. Open Subtitles ثقي بي سيدتي الرئيسة فهذا هو العمل الصائب
    Hayır, bence yapılacak doğru şey. Open Subtitles لا, أعتقد أنها الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله
    Charlie, aslında yapılacak doğru şeyin ne olduğunu sen de biliyorsun. Open Subtitles تشارلي , انك تعلم في قلبك عن الشيء الصحيح لتفعله
    - Evet, o zaman yapılacak doğru şey gibi gelmişti. - Tamam. Open Subtitles حسنا ، لقد بدى لي وكأنه الشي الصحيح لفعلة في ذلك الوقت
    Lex'e karşı aday olmanı istiyorum. yapılacak doğru şey bu. Open Subtitles ،(أريدك أن تترشح ضد (ليكس من الصواب أن تفعل ذلك
    - yapılacak doğru şey buydu. - Seni yalancı pislik. Open Subtitles لقد كان الشئ الصحيح لفعله - ايها الكاذب الحقير -
    Geldim çünkü bu yapılacak doğru şeydi. Open Subtitles لقد أتيت لأنه الشيء الصحيح لفعله
    yapılacak doğru şeymiş gibi gelmedi bana. Open Subtitles ولكنه لم يبدو الشيء الصحيح لفعله
    Ama bunun yapılacak doğru şey olduğu anlamına gelmez. Düşündüğüm gibi zayıfsın Annis. Open Subtitles لكن هذا لايعني انهُ الشئ الصحيح لفعله انتِ ضعيفة "آنيس" مثلما ظننتكِ
    - Evet. Ama yapılacak doğru şey bu. Haklısın. Open Subtitles أجل، ولكنّه الأمر الصحيح لفعله
    Orada ne bulacağımı bilmiyorum ama bu yapılacak doğru şey. Open Subtitles "لا أعرف مالذي سألقاه هناك ولكنّه الأمر الصحيح لفعله"
    O zaman o iki masum çocuğu kaçıracağım çünkü yapılacak doğru şey bu. Hayır. Open Subtitles إذًا سأختطف الطفلتين البريئتين لأن هذا هو الفعل الصواب.
    Vergi ödemenin yapılacak doğru şey olduğuna kadar verdiğimden beri borçlu olduğum parayı ödemek için, memurun keyfini bekliyordum Open Subtitles بما أن دفع ضرائبي كان العمل الصائب
    Artık birlikte yaşadığımıza göre, yapılacak doğru şey bu. Open Subtitles بما أننا سنعيش مع بعض الآن هذا هو الشيء الصحيح الذي ينبغي فعله
    Rahip olmaya karar verdiğinizde yapılacak doğru şeyin bu olduğunu nereden biliyordunuz? Open Subtitles عندما قررت أن تكون قساً فكيف عرفت أن هذا هو الشئ الصحيح لتفعله ؟
    It yapılacak doğru şeydi. Open Subtitles لقد كان الشي الصحيح لفعلة
    Belki yapılacak doğru şey oydu. Open Subtitles ربما لكان من الصواب القيام بذلك
    Ancak Çin dışında, Amerika'dan geldiğinde yapılacak doğru politik şey ve kişisel özgürlüğü ihlal edip etmediği büyük bir sorun haline gelir. TED لكن خارج الصين، في أمريكا، تصبح قضية كبيرة من الأمر السياسي الصحيح للقيام به وإذا كان ذلك انتهاك لحرية الفرد.
    Biz yapılacak doğru şeyi bulmaya çalışırken, Open Subtitles بينما نحن نحاول ، أن نكتشف القرار الصواب لفعله
    Ayrıca, kimse yapılacak doğru şey olduğu için itiraf etmez. Open Subtitles كما أن لا أحد يعترف أبداً لأنه التصرف الصائب.
    Bazen istediğimiz şey uğruna savaşmak yapılacak doğru şeydir. Open Subtitles بعض الأحيان, القتال من أجل ما تريده هو الأمر الصواب لتفعله.
    Lieberman yapılacak doğru şey ama yanlış kazanma şekli. Open Subtitles لا يمكن ان نفوذ بدون قاعدتنا اختيار ليبرمان هو الفعل الصحيح
    Bu sabahki konuşmanı duyunca ve çocukları çok özlediğini de bildiğim için yapılacak doğru bir şeymiş gibi geldi. Open Subtitles بعد سماع حديثك هذا الصباح وكوني أعرف كم اشتقت إلى الأولاد بدا لي أنه العمل المناسب الذي يجب القيام به

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more