| - Gerçek balmumundan yapılmışlar. | Open Subtitles | -لقد تم صنعهم بالشمع الحقيقي -أوه، إنه بيلي.. |
| Onlar dairesel neon lambalar kullanılarak yapılmışlar. | Open Subtitles | تم صنعهم باستخدام أنبوبي نيون دائريين |
| Ve o bileziği kolundan çıkartmalıyız. - Eski büyücüler tarafından yapılmışlar. | Open Subtitles | -لقد تم صنعهم من قبل المشعوذون القدامى |
| Betondan yapılmışlar. | Open Subtitles | وهي مصنوعة من الإسمنت. |
| Geri dönüştürülmüş sepetlerden yapılmışlar. | Open Subtitles | وهي مصنوعة من يعوق المستصلحة. |
| Araba kadar genişler ama tahtadan değil, taştan yapılmışlar. | Open Subtitles | إنها عريضه بعرض العربات الجدران مصنوعه من الصخر لا الخشب |
| Ve daha önemlisi, hala kilden mi yapılmışlar? | Open Subtitles | و الأهم هل ما زالوا مصنوعين من الطين ؟ |
| Ve tek bir amaç için yapılmışlar. | Open Subtitles | وقد تم صنعهم لأداء مهمة واحدة |
| İzi takip edilemeyen ileri düzeyde titanyum alaşımdan yapılmışlar. Peki ya yüzük? | Open Subtitles | انها مصنوعه من سبيكه تيتانيوم مطورة وهي غير مسجله |
| Bir çok delikli disk vardı, sanırım bakırdan yapılmışlar, küçük bir ışıkla... | Open Subtitles | كان هناك العديد من الأقراص المثقوبه مصنوعه من النحاس على ما أعتقد ... وبها دُشكا صغيره وخفيفه |
| Çünkü gerçekten odundan yapılmışlar. | Open Subtitles | لأنهم مصنوعين من الخشب. |