"yapılması gerektiğini" - Translation from Turkish to Arabic

• عليك فعله
• يجب القيام به
• يجب فعله
• السلطة تذهب
• يجب أن يحدث
• يتوّجب علينا فعله
• عليكم فعله

Sen beni ne yapılması gerektiğini bilmediğini söylemek için arıyorsun.
اتصلتِ بي كي تقولي أنكِ لا تعرفين ما عليك فعله

Ne yapılması gerektiğini, pezevenklik, torbacılık, her şeyi.
أفعل مالذي يتوجب عليك فعله قواد , عميل , مهما يكن

Ne kadar acı olursa olsun, sorun yok diyorlar, eğer büyük birader bunun yapılması gerektiğini söylüyorsa, o zaman yapılması gerekiyor.
على الرغم من وجود معاناة كبيرة، هم يشعرون بارتياح، إذا قال الأخ الأكبر أن هذا ما يجب القيام به، لذا يجب القيام به.

Ama gerçekten bunun yapılması gerektiğini düşünmüyorum.
ولكن لا أعتقد أنها بالحجم الكافي لما يجب فعله.

Bizde bir laf vardır, "100'lerce metre indiğinde kumanda ne yapılması gerektiğini bilen adamdadır.
إنّ لدينا مقولة: "حينما يكون المئات بالأعماق، فإنّ السلطة تذهب للعالم."

Bir şeylerin yapılması gerektiğini herkese söylemek için bugün buradayız.
اليوم نحن هنا لنقول للجميع أن شيئا يجب أن يحدث

- Oturumun sonucunu ve ne yapılması gerektiğini haber veririz.
سنخبرك بما سنخرج به من هذه الجلسة ما يتوّجب علينا فعله

- Ne yapılması gerektiğini biliyorsunuz. - Ne?
تعلمون ما يتوجب عليكم فعله - ماذا ؟

Ama ne düşündüğümü, ne yapılması gerektiğini biliyorsun.
سوف انجح في ذلك لكنك تعرف ما اعتقد ان عليك فعله ، صحيح ؟

Kim olduğunu ve ne yapılması gerektiğini bilmek.
لمعرفة من أنت حقيقة وما عليك فعله

Ne yapılması gerektiğini biliyorsun.
أنت تعرف ما يجب عليك فعله

Toothles ne yapılması gerektiğini biliyorsun.
توثليس انت تعلم ما عليك فعله

Sizin ne yapılması gerektiğini bileceğinizi söyledi.
تقول أنّك تعرف ما عليك فعله.

Onlar her zaman ne yapılması gerektiğini bilir.
إنهما يعرفان ما الذي يجب القيام به . إنهما يقومان دائماً بذلك

# Konuşabilsen ne yapılması gerektiğini bilirdin köpek #
♪ الكلب، إذا كنت يمكن أن يتكلم، كنت أعرف ما يجب القيام به ♪

Ne yapılması gerektiğini bilirdi.
وقالت انها تريد أن تعرف ما يجب القيام به.

Fredo kardeşi Michael'e ihanet ederken hepimiz ne yapılması gerektiğini biliyorduk,
عندما خان فريدو أخاه مايكل، نعرف جميعا ما يجب فعله.

Bana gerçekleri söyleyin yeter. Ne yapılması gerektiğini ben bulurum.
أخبرنى بالحقائق فحسب وأنا سأقرر ما يجب فعله , إن سمحت

Kumanda ne yapılması gerektiğini bilendeydi sanıyordum.
حسناً، ظننتُ أنّ السلطة تذهب للعالم.

Kaçmaya çalışıyordum. Ama bunun yapılması gerektiğini biliyorum.
كنت أحاول الفرار لكننى أعرف أن هذا يجب أن يحدث

Çünkü ilk kez ne yapılması gerektiğini gerçekten anlamıştım.
لأنها المرة الأولى التي بدأت أدرك فيها ما يجب أن يحدث

Neler yapılması gerektiğini biliyorsunuz.
تعرفون ما ينبغي عليكم فعله..