"yapısını" - Translation from Turkish to Arabic

    • بنية
        
    • البنية
        
    • تركيبة
        
    • التركيب
        
    • تركيب
        
    • شأنه أن يزيد
        
    • بنيته
        
    • هيكل
        
    • التركيبة
        
    • التركيبَ
        
    • هيكلة
        
    • وهيكل
        
    Yani biz gökadanın kendisine takılırken, esasında orada bir karanlık madde bulutu var ve bu madde gökadanın yapısını ve dinamiklerini yönetiyor. TED نحن نرى المجرة لذا نركز فيها ، بينما أنها في سحابة ضخمة من المادة المظلمة وهو ما يسيطر على بنية المجرة وحركتها.
    Kabuğu çekiçle uzaklaştırırsanız o zaman tuzun yapısını bile görebilirsiniz. Open Subtitles ، و لو واصلت طرقه وقتها سيمكنك رؤية بنية الملح
    Belki bir zamanlar şirkette herkesin psikolojik yapısını anlıyordun ve istediğin sonucu almak için hangi görevi kime vermen gerektiğini biliyordun. Open Subtitles ربما كنت يوماً ما تفهم البنية النفسية لكل من في الشركة حين كنت تعلم لمن تولي أي مهمة لتحقيق النتيجة المرجوة
    Onun laboratuvarında çalışırken memeli hayvanların genetik yapısını öğrendim ve test ettim. TED أثناء العمل في مختبر دكتور تشرش، بدأت في تعلم إجراء التجارب على البنية الوراثية للثدييات.
    Öyle ki, bir tek kadını incelemek suretiyle bütün bir ülkenin yapısını ve ideolojisini okuyabiliyordunuz. TED ذلك بطريقة ما ، من خلال دراسة امرأة، يمكنك قراءة تركيبة وفكر البلاد.
    Organizmaların moleküler yapısını çalışmak, ...el yapımı sanat işleri, büyük nesnelerin içini görmek. Open Subtitles دراسة التركيب الجزيئي للكائنات الحية تحديد عمر التحف الأثرية و إختراق الأجسام الكبيرة
    Bu durum bizim, atomun yapısını anlamamız için önemli bir yere yönelmemizi sağladı. Atomlar, tek bir çekirdeğin etrafında dolanan elekronlardan oluşur ve TED هذه الملاحظات ، ساعدة في فهم تركيب الذرة لأنها شرحتها كالتالي الذرة مكونة من نواة واحدة و إلكترونات تدور حولها
    Üzerinde çok düşündüğümüz şeylerden biri, vücuttaki dokuların yapısını gerçekten anlamak. TED ولذلك فإن أحد الأشياء التي نفكر بها كثيراً هو في الحقيقة محاولة فهم بنية وهيكل الأنسجة في الجسم.
    Ve siz de, ilk önce incelemenin yapısını göreceksiniz ve sonra galaksilerin yapısını görmeye başlayacaksınız burada gördüğümüz bu. TED وسترون في البداية بنية المسح ومن ثم ستبدؤون برؤية بنية المجرات التي نراها هناك في الخارج.
    Ve diğeri elbette, doğum kontrol hapı, basit bir şekilde, toplumun yapısında, kadının rolünü değiştirip onlara üreme seçimi yapabilmeleri konusunda imkan sağlayarak toplumun yapısını tamamen değiştirmiştir. TED والثاني هو ، بطبيعة الحال، حبة منع الحمل، التي، بأسلوبٍ بسيطٍ للغاية، غيرت بنية المجتمع بصفةٍ جذرية بتغيرها دورالمرأة فيه بمنحها إياهن إمكانية الإختيار في المسائل التناسلية.
    Tanrıların güç yapısını sonsuza dek belirleyecek bir andır. Open Subtitles والتى ستحدد وللأبد, بنية السلطة لدى الألهه
    Sentetik biyolojinin, bir organizmanın özellikle kendimizin genetik yapısını değiştirmede kullanılması hakkında değerler ve ahlaksal olarak bazı kuşkular yok değil. TED استخدام البيولوجيا التركيبية لتغيير البنية الجينية لأي كائن حي، خاصة جيناتنا، لا تخلوا من المعضلات الأخلاقية.
    O hâlde beyne bakma yetimizi güçlendirmek, beynin gerçek ve temel yapısını görmek istiyorsak, elimizdekilerden daha gelişmiş teknolojilere ihtiyacımız olacak. TED وبالتالي فإذا أردنا أن نجعل قدرتنا على رؤية الدماغ أكثر قوة، للوصول إلى البنية الأرضية الحقيقية، فسنحتاج إلى تقنيات أكثر تطورا.
    "Ayrıca yağmurun, yolun yapısını bozduğu sanılıyor." Open Subtitles انه يعتقد ان الامطار تقوم بتخريب البنية التحتية لطريق
    Sovyetler seri üretimini yaparsa bu dünyanın yapısını değiştirir. Open Subtitles إذا تمكن السوفيات من إنتاجه بكميات كبيرة قد يغير ذلك تركيبة عالمنا
    Farklı türlerin kısmen de olsa farklı kolajen yapılarına sahip oldukları ortaya çıkıyor, yani bilinmeyen bir kemiğin kolajen yapısını alırsanız onu bilinen türlerle karşılaştırabilirsiniz ve kim bilir, belki de bir eşleşme bulursunuz. TED وتبين أن مختلف الأصناف لديها هياكل من الكولاجين مختلفة قليلا، إذا حصلت على تركيبة كولاجين من عظام غير معروفة، يمكنك مقارنتها مع الأصناف المعروفة، ومن يدري، قد تحصل على تطابق.
    Pekala, makine, her bileşiğin moleküler yapısını çözümler... Open Subtitles حَسناً، تُحلّلُ الآلةَ ، التركيب الجزيئي لكُلّ مُركّب
    Atomun yapısını inceleyerek, iki yeni kuvvet daha keşfettiler. Open Subtitles بتقصِّى تركيب الذرات اكتشفوا قوتان أُخرتان
    Teori şuydu alkol yasağı alkolikliği azaltacak ve Amerikalılar'ın ahlaki yapısını gelişecekti. Open Subtitles كانت النظرية تقول تجريم بيع الكحول لـ التخلص من الإدمان الحاصل بسببها وذلك من شأنه أن يزيد من الاخلاق
    Yapısı, sonsuz artan bir şekilde, herşeyin yapısını içinde barındırır. Evrendeki diğer bir çok yer değil, burası TED بنيته تحتوي، بدقة متزايدة، هياكل كل شيء.
    İşte böbrek yapısını basan yazıcı tam burada. işte görüyorsunuz. TED هذه هي الطابعة الفعلية الآن، وقد كانت تقوم بطباعة هيكل الكلية الذي ترونه هنا.
    DDT'ye maruz kalmanın, gelecek nesiller için bilinmeyen sonuçları olan genlerin yapısını değiştirebileceğini ileri sürdü. TED كما أفادت أنّ التعرض للدي دي تي قد يشوّه التركيبة الجينية، مع عواقب مجهولة للأجيال المقبلة.
    Patlamada kimyasal yayılım vücudun genetik yapısını değiştirir, Open Subtitles الإنتشار الكيميائي نتيجة الإنفجارِ عدّلْ التركيبَ الوراثيَ للجسمِ
    Ünlü kimyager August Kekule de tıpkı bu şekilde benzen molekülünün yapısını keşfetmişti. Bu nedenle bazen bir sorunun en iyi çözümü uyumaktır. TED كذلك حول كيفية اكتشاف أوغست كيكوله الكيميائي الشهير هيكلة ذرة البنزين ولهذا السبب يعتبر أحياناً أن أفضل حل للمشاكل هو أن ينام عليها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more