"yapısal" - Translation from Turkish to Arabic

    • الهيكلي
        
    • الهيكلية
        
    • هيكل
        
    • البنية
        
    • هيكلي
        
    • بنيوية
        
    • الهيكليّة
        
    • هيكلية
        
    • البنيوية
        
    • بنائي
        
    • الهيكل
        
    • هيكليّة
        
    • بنيوياً
        
    • بالبنية
        
    • البنائية
        
    Tanımlamış olduğum iki dönüşüm, Yapısal ve iklimsel dönüşümler çok fazla bir araya gelirler. TED يمكنكم ملاحظة أن التحولين الذين وصفتهما، الهيكلي والمناخي، دائما مرتبطان.
    Hayır yok. Dört hafta, günde 20 dakikalık ciddi ve dikkatli meditasyon, bir kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, beyinde Yapısal değişiklik için yeterli. TED أربعة أسابيع وبمعدل 20 دقيقة لليوم من الاهتمام والتأمل اليقظ تجلب التغًّير الهيكلي للدماغ مقارنة بمجموعة تحكم.
    Artık Yapısal eşitsizliğe karşı beraberce sesimizi yükseltme ve de birlik olma zamanı. TED لقد حان الوقت لنا للنهوض والتكلّم جميعا بصوت عال حول عدم المساواة الهيكلية.
    Görecek pek bir şey yok ama Yapısal olarak sağlam. Open Subtitles ليس هناك الكثير لنرى, ولكن يبدو سليما من الناحية الهيكلية.
    Uçağın burnu yere doğru bakmaya başladığında negatif Gs'yi hissederseniz, yani uçağın Yapısal bütünlüğünün devasa baskısını. Open Subtitles عندما تندفع مقدمة الطائرة إلى الأسفل أنت تشعور بالجاذبية السلبية، و التي تضع ضغطاً هائلاً على سلامة هيكل الطائرة
    Çarpışma sonucu alt seviyelerde oluşmuş Yapısal hasarlar bulduk. Open Subtitles وجدنا ضر في البنية من المحتمل نتيجة الصدمة
    Steno, dil taşlarının, köpek balığı dişi olduğunu gördü. Tersi de geçerliydi. Her ikisi de aynı Yapısal gelişimi gösteriyordu. TED وقد رأى ستنو بأن حجارة اللسان كانت أسنان سمك القرش والعكس بالعكس، مع نفس علامات النمو الهيكلي.
    Ama Yapısal bir değişiklikten bahsetmiyordum. TED ولكنني لم أكن أتحدث عن التغيير الهيكلي.
    Tescilli algoritmalar tarafından yaratılan şeffaflık noksanlığı, makine öğrenimi anlaşılmazlığının Yapısal zorluğu ve hakkımızda toplanan tüm bu rastgele veri sorunlarıyla yüzleşmek ve bunların üstesinden gelmeye çalışmak zorundayız. TED يجب علينا أن نواجه ونحاول التعامل مع الفقر إلى الشفافية الذي تخلقه الخوارزميات الامتلاكية، والتحدي الهيكلي في غموض تعلم الآلة، كل هذه البيانات التي يتم جمعها عنا بشكل عشوائي.
    - Tahminim meselenin telefonda bahsettiğiniz Yapısal sorun olmadığı yönünde. Open Subtitles أفترض أنه ليس كذلك. القضية الهيكلية التي ذكرتها على الهاتف.
    Tüm bunlardan çıkarabileceğiniz korkutucu sonuç ise, Yapısal işsizlik için kaygı duymaktır. TED نتيجة واحدة مخيفة يمكنكم استخلاصها من هذا كله هي القلق من البطالة الهيكلية.
    Yapılabilecek bu Yapısal dönüşümleri yapabilecek iken yönetmiyoruz. TED لسنا ندير هذه التحولات الهيكلية على أحسن ما نستطيع.
    Geminin şu anki Yapısal bütünlüğü %83'te fakat devre dışı kalan bir sürü ikincil sistem bulunmakta. Open Subtitles سلامة هيكل المركبة حاليًا مازالمتحملاًبنسبة83بالمئة.. لكن لدينا الكثير من الأنظمة الثانوية المتوقفة.
    Yapısal bütünlüğünü kaybedebilir. Uçacak mı? Open Subtitles إنها لم تكتمل بعد سيدي من الممكن أن تفقد سلامة البنية
    Merkezinde aslında Yapısal düşünce vardır, bir sistem gibi: Varlıkları hem işlevsel, hem de deneysel olarak nasıl düzenleyebiliriz? TED يوجد في صميمها تفكير هيكلي مثل النظام: كيف يمكن أن نٌرتب الأمور بطريقة وظيفية وأخرى تجربية في نفس الوقت؟
    Kapaklardan kaçış yok, duvar anomalisi yok, Yapısal defekt yok. Open Subtitles لا يوجد قصور في الصمامات لا خلل في حركة الجدار، ولا شذوذات بنيوية
    Nasılsa, normal hücreleri bariyerlere çeviren Yapısal değişiklikler aynı zamanda onları sıtmaya daha dayanıklı hale getirir. TED لكن، التغيّرات الهيكليّة ذاتها التي أدّت إلى تحوّل كريّات الدمّ الحمراء إلى حواجز جعلتها أيضًا أكثر مقاومةً للملاريا.
    Sizi Cole Center'ın Yapısal problemleriyle ilgili konuşmak için aradı. Open Subtitles لقد اتصل بك بخصوص أخطاء هيكلية في مبنى كول المركزي
    Yapısal anomali hem kalp krizine neden olur hem de beyne emboli atarak sinesteziye neden olur. Open Subtitles الشذوذات البنيوية تسبب توقف القلب كما ترمي بالجلطات إلى الدماغ مؤديةً لاضطراب الحس
    Sanırım bu oldukça ilginç Yapısal bir soru. TED وأعتقد أن هذا سؤال بنائي مثير للاهتمام جدًا.
    Bence donmuş gıdaların çözülmesi kese kağıdının Yapısal bütünlüğünü bozdu. Open Subtitles أعتقد أن تأثير تكثيف أطعمتك المجمدة أضعف الهيكل الدعامي لكيسك
    EKO ve intra operatif olarak kapaklarda vejetasyon veya Yapısal bir anomali görülmedi. Open Subtitles فحص الصدى عبر المريء والاستشكاف الجراحيّ لم يظهرا نوابت على الصمامات ولا عيوب هيكليّة
    Diet hapları mitral kapakçıkta Yapısal bozukluğa sebep olur.bu da taşikardiyi açıklar. Open Subtitles حبوب الحمية تسبب ضرراً بنيوياً في الصمام التاجي، وهذا قد يفسّر تسارع القلب
    Tomografisi temizdi ve eko Yapısal anormallik göstermedi. Open Subtitles كانت الأمعاء نظيفة و لم يظهر فحص الصدى خلل بالبنية
    Ama asıl çarpıcı olan, onların ortak yönleri yani bu modellerin Yapısal özellikleri ve eski güçten nasıl ayrıştıkları. TED لكن ما يدهش هو القواسم المشتركة، الخصائص البنائية لهذه النماذج الحديثة وكيف اختلفت عن القوة القديمة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more