"yapabileceğim şey" - Translation from Turkish to Arabic

    • ما يمكنني فعله
        
    • ما أستطيع فعله
        
    • ما بإمكاني القيام به
        
    • الذي أستطيع فعله
        
    Tek yapabileceğim şey beklemek ta ki ortadan ikiye bölünene dek. Open Subtitles كل ما يمكنني فعله هو الانتظار حتى يشطرني في المنتصف تماما.
    Şu an tek yapabileceğim şey yaptığım işe hâlâ inananlara bel bağlamak. Open Subtitles وكل ما يمكنني فعله حاليًا هو الاعتماد على أولئك الذين آمنوا بعملي
    Şu an tek yapabileceğim şey, yüzümde cesur bir ifade ile gidip onlara liderlik etmek. Herşey bitti. Open Subtitles كل ما يمكنني فعله الآن هو أن ألبس قناع الشجاعة وأكون قائدهم
    Tek yapabileceğim şey beklemek. Bu kadar. Open Subtitles جلّ ما أستطيع فعله هو الانتظار.
    Senin için tek yapabileceğim şey, sana bir söz vermektir. Open Subtitles كل ما أستطيع فعله هو أن أقطع لكِ وعدًا
    Ama yapabileceğim şey hayatının sonun dek onu hapse tıkabilirim. Open Subtitles لكن ما بإمكاني القيام به هو وضعه في السجن لبقيّة حياته.
    Yani tek yapabileceğim şey, seni annemden uzak tutmak. Open Subtitles فكل الذي أستطيع فعله الأن هو أبعادك عن أمي
    Bu davadan itibaren tek yapabileceğim şey Peter'a ayak bağı değil kıymetli bir bilgi kaynağı olduğumu göstermek. Open Subtitles كل ما يمكنني فعله ، هو أن أثبت لـ بيتر بأنني ذا فائدة ولست عبئاُ عليه ، بدأ بهذه القضية
    Tek yapabileceğim şey içmemek. O yüzden onu bugün yapmayacağım. Open Subtitles كل ما يمكنني فعله هو عدم الشراب، لذا، لن أفعل ذلك اليوم
    Sizin için yapabileceğim şey ise size bir taksi çağırmak. Open Subtitles ما يمكنني فعله هو كراء سيارة أجرة لك
    Tek yapabileceğim şey, sana şunu söylemek. Open Subtitles كلّ ما يمكنني فعله هو أن أقول لك..
    Senin için yapabileceğim şey bu. Open Subtitles أفضل ما يمكنني فعله لك
    yapabileceğim şey şu. Open Subtitles إليك ما يمكنني فعله
    yapabileceğim şey, geleceği etkilemek. Open Subtitles ما أستطيع فعله هو التأثير على المستقبل
    Burada yapabileceğim şey, internetten talimatı öğrenmek yerine, bunu cihaza gösteriyorum, ve cihaz bunu algılıyor. Daha sonra -- Ses: Gri ADSL kablosunu yuvaya takarak işleme başlayın. TED والآن ما أستطيع فعله ، بدلاً من قراءة التعليمات للجهاز على الإنترنت ، ببساطة أُوجّه الشاشة عليه ، ويتم التعرف على الجهاز ، ومن ثم -- صوت: ابدأ بتوصيل سلك ADSL الرمادي
    Yani tek yapabileceğim şey bu. Open Subtitles لذا ، هذا كل ما أستطيع فعله
    Sakin ol. yapabileceğim şey şu. Open Subtitles هدأ قليلاً هذا ما أستطيع فعله
    Ama kanun yapamazsın diyor. Ama yapabileceğim şey... ..hayatının sonun dek onu hapse tıkabilirim. Open Subtitles لكن ما بإمكاني القيام به هو وضعه في السجن لبقيّة حياته.
    Benim yapabileceğim şey, annen, baban ve senin aranda biraz daha iyi bir iletişim kurabilmenizi sağlamak... Open Subtitles الذي أستطيع فعله هو أن أصنع الاتصال بينك و بين أمك وأبيك أفضل قليلاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more