"yapabileceğimiz hiçbir şey" - Translation from Turkish to Arabic

• شيء نستطيع فعله
• شيء نفعله
• شيء يمكننا فعله
• لا يمكننا فعل شيء
• لا نستطيع فعل شيء
• بوسعنا فعل أي شيء حياله
• شيء يمكننا القيام
• ليس بوسعنا فعل شيء
• مايمكننا فعله
• ما بيدنا
• باستطاعتنا عمل اي شيء لقد
• بيدنا ما نفعله
• شئ نستطيع فعله
• شئ يُمكنُنا فِعلهُ

Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Savaşacak durumda değiliz, efendim.
لا يوجد شيء نستطيع فعله لسنا بوضع الإستعداد للقتال

Şu an yeraltı otoparkında mahsur kalanlar için Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
لا شيء نفعله بشأن الأشخاض المحاصرين في مناطق التوقف الفرعية الآن

Ve bunu değiştirmek için Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
و ليس هناك أي شيء يمكننا فعله لتغيير ذلك

Bir katil burada, karşıda yaşıyor ve bizim Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
أن هناك مجرماً ، يعيش هنا في شارعنا و لا يمكننا فعل شيء حياله

Korkarım ki bu sefer Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
أخشى أننا لا نستطيع فعل شيء هذهِ المرة.

Yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu.
لم يكن بوسعنا فعل أي شيء حياله

- Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
ـ ليس هناك شيء يمكننا القيام به.

O karı bizi mahvediyor! Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
إنها تفسدنا , ولا شيء نستطيع فعله

Eğer güneye gidiyorsa, bu konuda Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
ان ذهب جنوباً لا شيء نستطيع فعله معه

Yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu.
لم يكن هناك شيء نستطيع فعله للمقاومة.

Bugün Yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu.
لم يكن بإستطاعتنا شيء نفعله اليوم،

Onlar için Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
ليس هناك شيء نفعله لهم

Bazen kaderimizi bizi gitmek istemediğimiz yönlere savuruyor ve bunun için Yapabileceğimiz hiçbir şey olmuyor.
أحياناً قدرنا يقودنا إلى أماكن لا نريد الذهاب إليها لا شيء يمكننا فعله بشأن ذلك

Tamam, peki, sanırım kırılmış, o zaman bunun için Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
أعتقد أنه مكسور و لا يوجد شيء يمكننا فعله حيال الأمر

Ama, Yapabileceğimiz hiçbir şey olmadığını söyledi, dimi?
لكنه قال أنه لا يمكننا فعل شيء, صحيح؟

Onu yenmek için Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
حسناً، لا يمكننا فعل شيء لمجابهة هذا

O haklı! Onun için Yapabileceğimiz hiçbir şey yok!
إنه محق لا نستطيع فعل شيء لها

Hayır, fakat Yapabileceğimiz hiçbir şey kalmadı.
لا، لكن... لا يوجد شيء يمكننا القيام به، انتهى كل شيء

Maalesef onu geri getirmek için Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
للأسف، ليس بوسعنا فعل شيء لإعادتها.

- Kız için Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
ليس هناك مايمكننا فعله من اجلها

Lanet olası kararlarını vermeden, Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
و حتى يتوصلوا لقرار لا يوجد ما بيدنا لنفعله

Yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu. Sayıları bizden çok...
لم يكن باستطاعتنا عمل اي شيء لقد كان الكثير منهم هناك

Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Üzgünüm.
ليس بيدنا ما نفعله, أنا آسفة

O ana kadar Yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu. Onun adı neydi?
أنذاك لم يكن هناك شئ نستطيع فعله

"Yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu" dedi.
{\pos(190,240)} أخبرنا، لم يكُن هُناك شئ يُمكنُنا فِعلهُ.