Han, endişelenme annen yarın dönene kadar yapabilecekleri bir şey yok. | Open Subtitles | هان,لا تقلقي لا يوجد شئ يستطيعون فعله, حتى ترجع امك غدا, |
Ben de inanamadım ama yapabilecekleri bir şey var. | Open Subtitles | لم اصدق ايضا ولكن هناك شيء يستطيعون فعله |
- yapabilecekleri bir şey yok. | Open Subtitles | -لأن ليس هنالك شيء يستطيعون فعله |
Evet ama yapabilecekleri bir şey olmadığını söylediler. | Open Subtitles | نعم. لَكنَّهم أخبروني أنه لا يوجد شيء يمكنهم القيام به |
Bir suçtan iki kez yargılama konusunda yapabilecekleri bir şey olmadığını söylediler. | Open Subtitles | قالوا لا يوجد شيء يمكنهم القيام به . مضاعفة خطر. |
Kaçtın? Çünkü yapabilecekleri bir şey yoktu. | Open Subtitles | لأنه لم يكن هناك أي شيء يمكنهم القيام به |
yapabilecekleri bir şey yok. Yardım edemezler, anlamıyor musun? | Open Subtitles | لا يوجد شيء يمكنهم القيام به لا يستطيعون ذلك، ألا ترين ؟ |
yapabilecekleri bir şey yokmuş. | Open Subtitles | 00. لا شيء يمكنهم القيام به. |
yapabilecekleri bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء يمكنهم القيام به. |