"yapacağı belli" - Translation from Turkish to Arabic

    • يمكن التنبؤ به
        
    • لايمكن التنبؤ
        
    • يُمكن التنبؤ
        
    • يمكن التنبؤ بأفعاله
        
    • يمكن التنبؤ بتصرفاتها
        
    • يمكن توقع
        
    Yalnızca birazcık ne zaman ne yapacağı belli olmaz. Open Subtitles "انها مجرد قليلا مما "لا يمكن التنبؤ به متى يحدث
    - Ubba'nın ne yapacağı belli olmaz. Emirlerini tanrılardan alır. Open Subtitles (آبا) لا يمكن التنبؤ به إنه يأخذ أوامره من الآلهة
    Virüsün ne yapacağı belli değil. Open Subtitles الفيروس لا يمكن التنبؤ به
    - Yapımı zor değil. - Acemice ve ne yapacağı belli olmayan bir bomba, aslında. Open Subtitles ـ ليس من الصعب صنعه ـ خام لايمكن التنبؤ به
    Bu Newstar Yatırımın müdürünün de ne yapacağı belli olmuyor. Open Subtitles رائع مُمثل استثمارات نيو ستار... لا يُمكن التنبؤ به...
    Her ihtimale karşı. Ne yapacağı belli olmaz, efendim. Open Subtitles تحسباً فحسب لا يمكن التنبؤ بأفعاله يا سيدي
    Genetiği değiştirilen hayvanların ne yapacağı belli olmuyor. Open Subtitles من المعروف أن الحيوانات المعدلة لا يمكن التنبؤ بتصرفاتها
    İnsanları etkilemede gayet iyi ve çok akıllı ve ne yapacağı belli olmaz. Open Subtitles إنهم بارعون جداً بالتلاعب بالناس، أذكياء جداً، و لا يمكن توقع تصرفاتهم جداً
    Ne yapacağı belli olmayan biri ve çok tehlikeli! Open Subtitles لا يمكن التنبؤ به و خطير جداً
    Bilmek mümkün değil. Sonuçta adamın ne yapacağı belli değil Toby'i bırakma niyeti olmayabilir ki bu da onu bulmayı daha önemli yapar. Open Subtitles لا يمكننا الجزم ، حاصل الأمر لا يمكن التنبؤ به قد لا تكون لديه أي نية ليطلق سراح (توبي)،
    - Jacobs'un ne yapacağı belli olmuyordu. Open Subtitles -جاكوب كان لا يمكن التنبؤ به
    Son zamanlarda ne yapacağı belli olmuyor. Open Subtitles لقد مرت بالقليل... ما لايمكن التنبؤ به مؤخراً.
    Ne yapacağı belli olmaz. Open Subtitles لايمكن التنبؤ بما يفعله
    Fahişelerin ne yapacağı belli olmaz. Open Subtitles . لايمكن التنبؤ بالعاهرات...
    Doyle'un yanında 24 saat iki adamım var. Ama ne yapacağı belli olmuyor. Open Subtitles لقد وضعت شخصان لمراقبة (دويل) ليلاً و نهاراً لكنه شخص لا يُمكن التنبؤ بهِ.
    Peter'ın ne yapacağı belli olmaz. Open Subtitles ( . (بيتر. لا يمكن التنبؤ بأفعاله
    Ne yapacağı belli olmayan zavallı bir çocuk. Open Subtitles ربما لا يمكن التنبؤ بتصرفاتها
    Çok tehlikeli. Ne yapacağı belli değil. Open Subtitles فهذا خطير للغاية ولا يمكن توقع نتائجة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more